boğazlar, musul ( misak- ı milli sınırları içindeydi taviz verildi neden? ingilizler işte), ırak sınırı çözülemeyen meselelerdir.
allahtan boğazlar sorunu atatürk ölmeden haledildi yoksa hala boğazlar, bir boğazlar komisyonuna bağlı olarak bizim egemenliğimiz dışında yönetiliyor olabilirdi. ingilizlere taviz vermek istemeyen ve hatta vermedik diyen zamanın yönetiminin çözemediği sorunlara bakarsanız eğer nedense hep ingilizlerin bulunduğu ve istediği bölgeler. nasıl ingilizlere boyun eğmemişiz şaşırtıcı doğrusu. bu şekilde mi?
adalar konusuna değinmek gerçekten üzücü olur. italya' nın yunanistan' ın eline gereksizceymişcesine bırakılan adalar. elimizde kalanlar ise gökçeada bozcada onlarda çanakkale boğazı' nın güvenliği için.
kazandığımız savaşta yunanistan' dan aldığımız tazminat sadece karaağaç.
şimdi herkes söyler kapitülasyonlar kaldırıldı daha ne olacak. doğru fakat kapitülasyonların kaldırılması kararı sadece o yönetimin aldığı bir karar değildir. şöyle bir geriye gidelim tarih 28 ocak 1920 yer son osmanlı mebusan meclisi misak- ı milli kararlarının kabulü. içinden bir maddesi de kapitülasyonlar kaldırılacaktır. bunu sadece belirli bir yönetimin veya görüşün insanlarının savunduğu bir şey gibi göstermek diğer vatanseverlere biraz haksızlık olmuyor mu?
sınırlar konusunda hiçbir girişimde bulunmadık;
güney sınırı ankara, yunanistan sınırı mudanya, iran sınırı kasr-ı şirine göre devam etti. ırak sınırı zaten malum.
daha sayılacak çok şey var ama söylenmek istenen kısmen de olsa anlaşılmıştır galiba.