finalden geçemeyip bütünlemeden de kalınca sınava itiraz edilir, sınavın tekrar incelenir ve hocaların belki uğraşmak istememesi sonucu bir babalık yapması sonucu geçilir.
anneden, babadan, sevgiliden, karınızdan, kocanızdan, çocuğunuzdan, kardeşinizden, arkadaşınızdan "burası benim evim" lafını duyduğunuz andır. o an işte budur dersiniz. işte budur ki aslında çoktaan başlamıştır "benim tokam, benim arabam, benim ayakkabım, benim kalemimim, benim elbisem" diyerek evdeki ayrımcılık. önce benim param cümlesini duyarsınız. dersiniz ki "dili sürçtü herhalde yoksa, ben hiç bir zaman böyle bir ayrımcılık yapmadım ki" sonra bir gün gelir benim evim derler. benim evim lafının altında aslında "artık ben seninle ortak bir alan içerisinde olmak istemiyorum" vardır.
aklımızdan geçen şeyin olduğunu gördüğümüz anlardır. acıkmış bir şekilde eve giderken keşke şu olsa da yesem diye düşünürsünüz.
eve gittiğinizde tencerenin kapağını kaldırırsınız ve istediğiniz yemek vardır. işte budur dersiniz.