ayrıca her üniversite mezunları iş bulacak diye bir şart yok demiş. peki o zaman neden her yere boktan boktan üniversite dolduruyor, kaliteyi düşürüyorsunuz ve o çocukları da boşu boşuna yıllarca okutuyorsunuz.
iş beğenmiyorlar değil.. evet iş yok.. işkurun iş ilanlarına baktım komedi resmen 100 ilandan 90 nı hep temizlikçi, çaycı, bulaşıkcı falan filan millet ona buna hizmetçi olmak için okumadı onca seneyi..
esasen sorun tam olarak şu ki, kalifiye eleman sıkıntısı var piyasada.
örneğin onbinlerce işletme, maliye, iktisat, çeko, ceku, çekü ve türevleri mezunu var piyasada, hepsi de iş arıyor, ama piyasanın böyle bir talebi yok.
piyasalar ne arıyor?
son ütücü arıyor, elektrikçi arıyor, tesisatçı, kaynakçı arıyor, oto tamircisi, kaportacı arıyor, bakım elemanı arıyor.
ama piyasanın aradığı bu kalifiye elemanlar yok ve aşağıdan kalifiye eleman yetişmiyor, buna mukabil onbinlerce işletmeci, iktisatçı, maliyeci, fizikçi, tarihçi, fen edebiyatçı var...
işte asıl sorun burada.
250 tane üniversite açıp milyonlarca işsiz yaratan devlettir.
devlet bir planlama yapmamış, sırf populist yaklaşımla tüm gençleri üniversiteli yapmış ve işsiz bırakmıştır.
bizim tüm sorunumuz bu...plansızlık.
herkes tarihçi olursa, inşaatlarda kim sıva yapacak?
siz son zamanlarda oto tamircisine hiç gittiniz mi?
gittiyseniz biliyorsunuzdur, tüm tamirhaneler ağzına kadar araba dolu.
tamirci sırası bekleyen onbinlerce araba var sanayi sitelerinde, ama yeterli eleman olmadığı için tamirci yok...
eskiden sistem nasıldı peki?
1 milyon öğrenci sınava girip 1 milyonu da üniversite kazanmazdı 80 ve 90'lı yıllarda.
üniversite kazanamayan genç de gider bir zanaat öğrenirdi.
şimdi sen bugün 25 yaşında işletme mezunu bir adamı kaportacı yapabilir misin artık?
olmaz...olamaz...zira ağaç yaşken eğilir...
işte bizim asıl sorunumuz bu.
işsizlik had safhada.
kalifiye eleman sıkıntısı da had safhada.
84 milyon nüfuslu ülkede milyonlarca vasıfsız insan var.
eğitim alıp diplomasını almış kişilere işsizsin mecbursun sen olmazsan başkasını buluruz mantığıyla sömürürcesine mesleki eğitim ve becerisinin çok altında emeğine değer biçildiğinde arkasına saklanan açıklama bu oluyor.
işci ve işveren arasında seçim yapıp emeği hiçe sayan taraflı iktidarlarda emeğin değersizleştirilmesini artırmaktadır.
torpilli olup haketmeyen isimlere iş uydurulan bir ülkede işi yapacak eğitimli kalifiye kişiler işsizliğe itiliyor .
yanlış demeç, beğenmedim. iş var, iş isteyen var, üretim düşük. bunlar gerçekler.
şimdi bu ülkede iş var iş isteyen de var. o halde neden insanlar işsizlikten yakınıyorlar diye biraz kafa yormak lazım.
birincisi , bir dünya insan insan haklarının ihlal edildiği ortamlarda çalışıyorlar. evet iş var ama adam seni öldüresiye çalıştırıyor, sigortanı yatırmıyor, başına bir iş geldiğinde sahip çıkanın yok, çalışma süreleri çok yüksek.
ikincisi , işverenler yüksek maliyetlerden yakınıyorlar. yani burada devlet işvereni işveren işçiyi sonra hepsi ekonomiyi ve kalkınmamızı sikiyor çok pardon.
adam gibi bir eğitim, sağlık, ekonomi programı mı koydular ortaya da bu halk iş beğenmez oldu.