"açlıktan ölme" kelimesinin illa fiilen gerçekleşmesi mi gerekir, bunun mecazi olarak kullanılacağını ( kıt kanaat gibi geçinmek mesela) düşünemiyor mu acaba? diye soracağım bir hadisedir. ayrıca ölmediğini nereden biliyorsun? diye de ayrı bir soru sormak kafidir.
insanlar yokluktan çöp karıştırıyor, insanlar iki dilim ekmek bulabilmek için neler çekiyor, kaç çocuk okutuyor, ya da imkansızlıklar sayesinde okutamıyor...
zaten bunun amacı ölüm değildir. ölüm olsaydı eğer işçi veya çalışmayan kesim diye sınıf olmazdı insanlar arasında. düzen insanları sınıflasmaya itecek bi düzen. biz insanların ölmesinden yakınmıyoruz zaten toplumu sınıflara ayrılıyor tıka basa karnını doyururken öteki açlık sınırında yaşıyor. bizim için sorun teşkil eden tam da bu nokta.
Aç insan inançlarını yer! Bunu kimse unutmasın. Ve açlar ordusu ayağa kalktığında ateş edenler
"ölümüne ağlanmayan askerlerden dirler, artısız arasız ateş ettiler, hatta şopen sokağında mavi balıklı bir afişe bile, ölümüne ağlanmayan askerlerdendiler."
karın tokluğuna çalış , ananına al diyen anası sikilmesi gereken zihniyetin düşüncesidir. mal mısınız lan ? kim öyle şartlarda yaşamak ister ? insanca yaşamayı hak etmiyorlar mı ? karınları doysun ucu ucuna yaşasınlar. gerçekten geri zekalısınız. size ne kadar küfür etsem azdır. siktirin orospu çocukları.
başlığı başbakan ın açtığını sanmak. bülent arınç ta olabilir. çünkü bu tür demeçler ancak o tür beyinlerden gelebilir. karnın doyuyorsa neyine yetmiyor.
insanca yaşamayamamanın ölümden daha kötü olduğunu, bir zenginin arabasının bir aylık benzin parasıyla 4 fakir ailenin rahatlıkla geçinebileceğini bilmeyen; tekstil sektöründe sigortasız 3 kuruşa çalışan ve ahır gibi evlerde yaşayan insanları 'yaşıyor' farzeden, "körsün sana iş vermişiz" diye saçmalayan bir zihniyetin müntesibinden duyulabilecek bir sözdür. Zannımca iktidar yandaşıdır, sözümona islamcıdır. 3 kuruş zekat sadaka vermiştir, onu da dernek ya da vakıfların eliyle vermiştir. Bu zihniyete göre bir yere üst geçit yapılması için de illa birkaç kişinin ölmesi gerekir, bunların başbakanı maden kazasında da "sanki ilk dea mı oluyor, abartmayın yahu" der. Tabi herkesin oğlu yirmi bilmem kaç yaşında gemicik sahibi olamıyor, herkesin dünürü holding sahibi de olamıyor, her memurun karısına da hastane ortaklığı da nasip olmuyor.. Olmuyor işte olmuyorr. Ama açlıktan ölen de yok tabi şükür (!)
insanların sırf karın tokluğuna, zorunluluktan yaptığı işler de vardır ,işsizlikle bunu bağdaştıramaz kimse.
Öyle ki karın tokluğuna geçmez hayat.
Ülkede hırsızlığı, yolsuzluğu arttıran da budur. insanlar bir işe sahip oldukları için değil, bu yollarla da karın doyururlar.
türkiye de daha iyi iş, daha iyi aş, daha güzel ve daha kaliteli bir yaşam istemek normaldir. ancak; açlıktan ölen insanların varlığını abartmak yanlış bir iddiadır.