öncelikle baştan belirteyim , devletin seni rahat bir hayat sunmaya çalışmak , projeler üretmek , istihdam sağlamak gibi temel görevleri vardır. öyle kuru ekmeğe talim edemez , etmemeli.
genel olarak yükselen feryatlar bunlar. ama ben daha bu ülkede açlıktan ölen bir iki yaşlı dışında kimseyi görmedim. sadece lüks hayat yok. zaten bunların istedikleride bu.
--lüks hayat
-masa başı işi
-devlet kurumlarında kadrolu iş.
-özel sektörde yönetici vasfı
bunlar yoksa işssizmiş bu arkadaşlar. vasıfsız işçi çalıştıran bir sürü iş veren var.
ayrıca tarlalarda çalışan milyonlarca insan var , ayda 750 lira maaş alıyorlar. onları kimse hesaba katmıyor.
Bu zihniyet türkiye nin kanayan yarasıdır.Hükümet ve yandaşları insanları işte bu şekilde görüyor.Toksan sorun yok daha ne istiyorsun şükür et şeklinde..
Neden ölen yok ben söyleyeyim.Bizim ülkemizde genellikle biri açken diğeri ona yardım eder.Komşusu açken kimse uyumaz.Yardımsever bir toplumuz.
Ama belliki bu durumdan yararlanmak istiyen şerefsizler var.
Buda mı tatmin etmedi.Kriz teğet geçmiş...Krizdeki intihar haberlerine bakınız.
-abi işsizim, zor durumdayım.
+hadi ya...
-borçlarımı kiramı ödeyemiyorum abi, eşe dosta akrabaya rezil oldum. çocuğuma bi çikolata alıp götüremiyorum, kış geliyo yakıcak kömür bulamıyorum. napıcaz bilemiyorum.
+anladım...
-alacaklılar da kapıya dayandı. çocukları da okutamadık.
+tamam bu kadar işsizlik diyosun açlıktan ölen birini gösterebilir misin bana peki?
-???
+yaa işte böyle göt olursun.
*ani biraz gerçekti olursak; açlıktan ölünmese de kıt kanaat geçiniyoruz. illa geçim sıkıntı çeken birinin ölmesi gerekmiyor, iş imkanı sağlanması için.
kemal kılıçdaroğlu'nun oy almak için uydurduğu yalandır, işsizlikten açlıktan ölüyoruz diyen türk halkı.. yoktur öyle bir kesim. yaşam kalitesi git gide artmakta. alım gücü artıyor. işsizlikte oynamalar var ama yine çok fazla. işin ilginç yanı, devlet bünyesinde çalışan ya da özel sektörde sigortalı çalışanların dışında belirtilen bir işsiz sayısı var. fakat bu işsizler nerede göremiyoruz. yani demem o ki, işsiz denilen insanların çoğu, özel sektörde sigortasız çalışan elemanlardır. öncelikle bütün insanların sigortalı çalışmasının sağlanması lazım..
yoksulluğun zıttı lüks yaşamak değildir. bu kadar işsizin olduğu ülkede, yöneticilerin "lüks" içinde yaşaması rahatsız edicidir,evet.birilerinin bunu anlaması için,açlıktan ölmeye gerek olmamalı.
butun gelismis ulkelerde insanlar issizlikten kaynaklanan sorunlari duzeyli bir sekilde protesto ederken, ulkem insaninin kalitesini (!) her zamanki gibi gosterdigi alanlardan biridir. insanca yasama sartlarini talep ederken 'aciz' ve 'oluyoruz' gibi ajitatif sloganlardan kurtulamadigimiz surece hukumetler de insanlari adam yerine koymayacaktir.
madem bu adamlar açlıktan ölmüyor o zaman cebindeki son parayı da biz alalım diye devam edicek götten sallamanın en güzel örneklerinden biri olan başlıkımsı.çöplerden bulduğu yiyecekleri yiyerek hayatta kalan vatandaşları kastediyorsan eğer bunu diyeni allaha havale etmekten başka birşeyde gelmez elimizden.
işsiz kalmış, ailesini geçindiremeyen, çoluğunun çocuğunun aç kalmasını çaresizce izleyen ve sonunda bunalıma sürüklenen işsizin ya bir çatı katından, köprüden atlayarak ya da kendini yakarak öldürmesiyle sonuçlanan eylemlere çok sık tanık olan güzel ülkemde kime ait olduğunu merak ettiğim talihsiz bir açıklama.
Açlıktan ölmek olgusunu sadece Sudan'da çekişmiş Politzer ödüllü fotoğraflar ile düşünen bireyin, kendi ülkesinde hiç kimsenin açlıktan ölmediğini kanıtlamak amacıyla oynadığı kozdur. Kıraathane siyasetidir.
Türkiye'de her yıl 20 bin küsür bebeğin daha birinci yaşını doldurmadan beslenme yetersizliğine bağlı nedenlerle öldüğünü gösteren TC Sağlık Bakanlığı raporunu bu bireyin gözüne soksanız "Kader" der. (bkz: senin kafan iyi)
afrika'da bile insanlar iskelet halinde yaşarken ölmüyorlar. işsizliğe çare bulunması için açlıktan ölmek mi gerekir. insanları alım gücü gitgide düşüyor, bu bir açlıktır.
yaklaşmayın çocugumu keserim . (bi süre sonra yakalarlar)
nerde bu devlet !? işim yok,5 çocugum var (kim sana 5 tane yap dedi recep bile en az 3 diyo )
ölüm dediğin nedir? neye göre ölüm? kime göre ölüm? ölüm dediğin nerede başlıyor nerede bitiyor? birinin ölmesi için illaki bedenindeki kanın durması soğuması kalbinin atmaması falan filan olması mı lazım? öyleyse evet ülkemiz çok iyi.
birde;
yatağa her gün verilcek borçları düşünerek yatmak var.
her gün çocuğunun istediğini oğlum yada kızım direk paramı yok alamayız diyerek yada çeşitli bahaneler uydurarak karşılayamamak var.
her gün bir sonraki günde geçimini nasıl idare edebileceğini düşünmek var.
eğer tek mesele aç kalmamak açıkta kalmamak ise sağolsun varolsun bolca makarna kömür dağıtan nacizane harika bir hökümetimiz var.
ama sen sözlükte ahkam kesebilecek kadar para kazanıyorsun. internetin var. bunları yumurtlayacak zamanın var. demek ki senin sadece karnın doymuyor değil mi? derler adama. sorarlar bunları hep.
sigara da öldürmüyor, süründürüyor. sigara kullanıma bağlı hastalıklar öldürüyor. ama o da kaderimiz de var değil mi? içmeseydin derler adama. o zaman doğmasaydın derler adama değil mi canlar? derler adama.
ekonomide sorun olduğunu kanıtlamak için hayvani işsizlik oranlarını yeterli görmeyip açlıktan ölen insanlar görmek isteyen zihniyetin ürünü bir cümledir.
iki görme organı ile birlikte manen var olduğundan bahsettikleri diğer gözlerini de * bu tür olaylara kapatan kişi söylemleridir.
görmek istediğinizi görmeye devam edin beyim siz. size öyle bir göz açılacak ki kapatabilenlere aşk olsun. *
