Yukarıdaki yazara koç işletme puanı ve sıralamasına bakmayı öneriyorum. Zira bahsedildiği gibi kötü bir bölüm değil. Mesele etiketi iyi bir üniversitede okuyup kendini geliştirmek.
bu nasıl bi yaklaşımdır? adamda işetmeci kafası varsa müzisyen mi olsun? ki bildiğiniz üzere belli bi puan yapmadan nah okursun bu bölümü.biri benim okuduğum bölüm hakkında böyle bir şey söylese dünyam yıkılır ulan, yıkmayınız insanların dünyalarını.
Üniversitenin iktisadi ve idari bilimler fakültesinde olup, diğer fakültelerle kıyaslandığında tartışılamaz derecede rahat olan, devam zorunluluğu bulunmayan ve en önemlisi devamsızlık yapan öğrencilerin çoğunun sağlam notlar bulundurmaları sonucunda bitirilen bölümdür...
herşey kişinin kendisinde bitmektedir. kendini geliştirmekle alakalıdır. işletme okuyup da başarılı olan insanlar çoktur.
belki de kan görünce bayılan 3. sınıf bi' tıp öğrencisi işletme okumadığına pişman olabiliyordur. para kazanmak amacı güdülerek yapılan seçimler ters tepebilir tabii ki.
herkes kendi işini yapsın efenim. başarılı olabileceğini düşündüğü alanda ilerlesin. yetenklerine göre evilsin...
adam sırf üniversite okumuş olmak için işletme okuyorsa zaten nasıl başarılı olabilir ki?
sonuç olarak; durumlar içinde bulunduğumuz şartlara göre değişir.
türkiyede ne okursan oku eğer kendi potansiyelin veya tanıdığın yoksa iş bulma anlamında okul, bölüm vs farketmediğini bilmeyen insan düşüncesidir. bugün türkiye'de inanılmaz işletme mezunu vardır, yalan değildir. ancak aynı şekilde 300 bin öğretmen de vardır. sonra on binlerce mühendis vardır. en basitinden o bitirmesi zor olan mühendislikle ilgili hatta çok az yerde olduğu düşünülen bir mühendislikle ilgili türkiye ve dünya rakamlarına bakılınca durum çok iyi anlaşılıyor. dünyada yılda 600 maden mühendisi ihtiyacı varken, türkiyede yılda 700 maden mühendisi mezun oluyormuş ki şimdi sayı 1000leri bulmuştur. yani özetle her bölüm için aynı şey geçerlidir. kaldı ki dünyada ilk 500'de sadece 2 tane türk üniversitesi olduğu düşünüldüğünde bir başkası da türkiye'de üniversite okuduğunu sanan insanlar diye başlık açabilir.
bizim ülkemizden ve insanımızdan kaynaklanan bir durumdur, biz böyleyiz kabul etmek lazım, bir yere, bir bölüme dadandıkmı, ki bu bölüm öyle herkesin de gidebiliceği bir bölüm olucak, tamamdır, artık başka şey beceremeyen onu okur. ve kötü olan da, hakkıyla, isteyerek gidip okuyan, okumuş insanların da maalesef bu muameleyi görmek zorunda kalmalarıdır. onlar için üzülmüyor değilim.
iibf'lerin en yüksek puanlı bölümü olduğundan genelde tıp isteyip de tutturamayanların vs. akın ettiği bölümdür. bu zeki insanlara yazıktır aslında çünkü yan sınıfta iktisatçılar ekonometrik hesapplarla kafayı yerken işletmecilerin muhatap olduğu sournlar şu şekildedir:
şu durumda ne yazık ki doğru olandır. şöyle ki, bölüme laf etmiyorum ama. artık elini sallayan işletme bitiriyor. iş bulma imkanı çok düşük. o yüzden işletme okumayın derim.
hala bu bölümü bitirip de işsiz kalanı görmediğini iddia eden yok. bölümün gerektirdiklerini yerine getiren insanın işsiz kalmadığını iddia edenler var. boku bokuna bölüme laf atmayın. tabii ki işletme veya herhangi bir bölümü okuyup mal gibi dolanıp okul bitince iş aramaya gelince üçün birini alırsın hatta onu da alsan iyi. bu her bölüm için böyledir. bölümün gerektirdikleri yerine getirildiği takdirde kapılar ardına kadar açılacaktır.
olay sadece işletme için değildir, mühendislik okusa bile insan, kendisini geliştirmediği sürece işsiz kalmaya mahkumdur. ister işletme okusun ister başka bölüm okusun, işte kendini geliştirmeden üniversite okuyup bitiren insan, üniversite okuduğunu sanan insandır.
amına koyim sanki işletme okudunuz da yorum yapıyorsunuz. bölümünün gereğini yerine getirdikten sonra işsiz kalan işletmeci görmedim. demek siz veya arkadaşlarınız mal. biz ne yapalım?
başlığa paralel olarak yukarıda yazılı olan entylerden birkaç tanesine göz gezdirdim yok insan yönetirmiş yok en çok para alan meslekmiş tamamen hikaye çoğu işsizdir ve bir banka gişesinde 800-900 tl ye çalışmak, ulaşabileceklerini umdukları en büyük hayaldir.ikincisi dünyanın hiçbir yerinde insan yönetmek için veya işletmek için üniversite bölümüne bakılmaz..adam senin kendini ne derece ifade edebildiğine konuşmanı,genel kültürünü,üst düzey zihinsel özelliklerini dikkate alıyor.adam mal olduktan sonra isterse harward ı bitirsin bir sikime yaramaz.
iktisat okuyanlar da aynı sanrıya sahiptirler taa ki mezun olup ta iş bulamayıncaya kadar. ha kabahat iktisat okuyanda mı? yoo işletme okuyanda mı peki o da değil. sen bu bölümde okuyan adamlara 1930 model hocalarla ve onların kafası ile şekillenmiş müfredatla eğitim yaptırırsan ya ne olacaktı? hangi iktisat yada işletme mezunu okuldan pratik bilgilerle mezun oluyor? ne öğreniyorsa hasbelkader girdi ise o işletmede öğreniyor. o yaştan sonra hala daha çırak gibi muamele görerek.sen adamı geröçekten not ve geçme kalma kaygısına göre değil okul sonrasına göre güdümlersen o adam bir biçimde iş bulur türkiyede olmasa da.ama nerdeeee.hoca dümenine üniversiteye kapağı atmışların umrunda mı ? o bakar ders bitsin hatta dönem bitsin çeşmede marmariste villanın havuzunu nasıl tadil ettireyim bahçeye çim ektireyim tuzu kurutmuş nasılsa. umrunda mı senin gelecek kaygıların.umrunda mı değişen dünya ve hocası oldukları bölümün en değişken en fazla istikamet değiştiren dinamik bir bilim olduğu ve ona uyarlanmak gerektiği..
yav arkadas neden isletme bos beles olsun ki anlamiyorum. kapitalist bir sistemde bir is yerinin, yapacak isi olmasi lazim, ve o isi organize edecek birileri. isletmeciler de finans ve uretim alanindaki bagi kuracak kisiler.