her bölümün kendine göre bir zorluğu vardır. mühendisler, matematik zeka açısından iktisatçılardan daha iyi oldukları için mühendis olurlar. iktisatçılar da işletmecilere göre sayısal zekaları daha iyi olduğundan iktisatçı olurlar.
peki sayısal zeka bir insanın gerçek zeka seviyesini gösterir mi?
evet bence de göstermez. öyle olsaydı "işletme bölümü kolay yea" deyip bu bölümden seçmeli ders alan bilimum öğrenciler 1 (bir) saatlik çalışmayla "yönetim bilimlerine giriş" adlı dersten ff değil en az bb alırdı.
ikisini de okuyan birisi olarak söylüyorum, işletme daha zor. hayır yanlış anlaşılmasın ikisi de son derece zor bölümler fakat işletme bilimi çok daha detaylı ve analitik yönden iktisatın hiç gerisinde kalmıyor. iibf nin en zor iki bölümüdür bunlar ayrıca. şöyle de söyleyebilirim, işletme okuyan adam zaten işin temelini çok iyi aldığından üzerine bir devlet bütçesi, maliye politikası kitabı bitirse bir ayda arada bir fark kalmıyor bu dersler yönünden eksik iktisattan. fakat iktisat bitiren adam işletme içi fonksiyonları, maliyet yönetimini, muhasebe 2'yi öğrenecekte bir de üzerine örgüt teorileri okuyacak bir de denetim ancak işletmeci kadar olabiliyor. para politikası, mikro ve makro iktisat, istatistik vb. dersler zaten ortak. yani bu konuda iktisatçı ne biliyorsa işletmeci de onu biliyor aynı ders kitaplarından ders görülüyordu zati. ayrıca yönetim gibi dersler üzerine de okuması lazım iktisatçının. bak ben önce iktisat sonra işletme okudum böyle söylüyorum. ben gibi çift ana dal yapan varsa gelsin konuşalım. iktisat bilimini yaratan zaten işletme. iktisat olmasa da işletme olur en başta gördüğümüz gibi ama işletme yoksa o iktisat biraz zor iktisat olur. ayrıca şurası da var, işletme okurken iktisat okuduğum zamankinden çok daha fazla işe yarar bilgi öğrendim gerçek hayatta kullanabileceğim.
işletme bölümü tüm dünyada saygı gören bir bölümdür. ceo'lar, yöneticiler, paydaşlar, girişimciler, muhasebeciler, halkla ilişkiler, bankacılar, satın alma, insan kaynakları, pazarlama... kısacası özel sektör işletme bölümünden sorulur. oysa türkiye'de durum boka sarmış durumdadır. bunun farkında olan herkes işletme bölümünü tercih ettiğinden zamanla çok öğrenci birikmiş, mezunlar zor iş bulur olmuş, dolayısıyla firmalar seçici davranarak pek çok mezunu eleme yöntemine gitmişlerdir. bu kadar çok öğrencisi olunca da ya bu bölüm işe yaramaz gibi aptalca fikirler ortaya çıkmıştır. kimi de dersleri kolay der, oysa tüm iktisat derslerini, istatistik ve matematik derslerini, hukuk derslerini ve en babası muhasebesi derslerini alırlar ki bu dersler özellikle muhasebe oldukça zor derslerdir. kaldı ki mezunlarından kendilerini gerçekten geliştirmiş olanlar çok iyi yerlere gelirler daima. sen okula hiç gitme, alttan bin tane dersin olsun, iki ortalamayla mezun ol, whats your name'den öteye gideme, ondan sonra ben iş buladım ya boşuna okudum de. amcık herif.
