bir galatasaraylı olarak beşiktaşı severim, fenerbahçe'yi hiç sevmem ama beşiktaşı severim. beşiktaşın taraftarı sayesinde yakalamış olduğu bir sempatinin varlığı aşikardır. aslında vakti zamanında çarşı da bu durumu fark edip kendini lav etmişti ama sonra tekrar döndüler. evvela en büyük yanlış bu kamuoyundaki, aslında beşiktaşı değil "taraftarını" seviyoruz. güzel şeyler yapıyorlar, sorumluluk alıyorlar, duyarlılar vs. tabii taraftarın da yönetim ve takım üzerinde etkisi oluyor, bu da inkar edilemez bu yüzden de bjk, bir gsli olmama rağmen bana sempatik geliyor. hatta son maçta yenildiğimizde "iyi lan fener lider olmadı" diyecek kadar da bjk tarafında sayılabilirim...
şimdi gelelim başlığın içeriğine;
beşiktaş taraftarı "biz halkın takımıyız, şerefli ikincilikler, üçüncülükler, biz formaya-armaya tutkunuz, başarılar gelir geçer bjk kalır" gibi söylemleri sık sık tekrar etmektedir. bunu ligin sonuna doğru iddianın azıldığı dönemlerde ya da sezona iddiasız başladıkları zamanlarda sık sık görürüz. bu tutumları çok da hoşuma gitmektedir. başarıya da başarısızlığa da güzel tepki verdiklerini düşünmeme neden olmaktadır. ancak şu su götürmez bir gerçek ki işler iyi gittiğinde sosyal medyada patlayıveriyorlar. formalı fotoğraflar, öyle oldular, böyle oldular...
şimdi durum böyle olunca da işler kötü gittiğindeki samimiyetinize inanmak da güç oluyor. yani o zaman sadece ezikliğinize kılıf uydurmak için yapıyorsunuz gibi geliyor. tamam taraftar olarak çok büyük başarılara alışkın değilsiniz, ülkecek bu tür başarılara alışık değiliz futbol noktasında da pek çok konuda da bu böyle. tamam. ama bir maç yenmekle, bir kaç maç iyi gitmekle... ulan üç gün önce lider girdiğiniz gruptan elendiniz yani bu neyin coşkusu. işte futbolumuz bu yüzden ileri gitmiyor. yendin, sevin, hakkın ama bir maçı yenmeyi bu kadar olay haline getirirsek, bir maçı kaybetmeyi bu kadar büyük olay haline getirirsek tabii ki futbolumuz ilerlemez.