ulan gece gece youtube'da bana kendini izleten dizidir. bıkmadan izlediğim ve güldüğüm sahneleri var ve bana göre türkiye'de çekilmiş en iyi 10 dizi arasına çok rahat girer.Ama işte bunuda bitridiler.
Gelmiş geçmiş en iyi dizilerdendir. Onun gibi bi dizinin bitip yetenek sizsiniz izlenmesi gerçekten çok koyuyo lan insana.(bkz: hav ar gomşular havarrr aamedimi patetes ediyorlar ya la)
-kardeşim işte ne olursa olsun yine de özlüyor insan. hiç nefesini boş yere yorma ahmedim. neyini özlüyorum niye özlüyorum bilmiyorum ki. özlüyorum işte. yani her hafta halı saha maçında yenilip ertesi hafta yine o sahaya çıkmaya benziyor benimkisi. ben ya oyunun kendisini seviyorum ya da maçı kaybetmeye o kadar alışmışım ki koymuyor artık. giden gidiyor ya kardeşim, sen zannediyor musun ki kalan kalabiliyor. ilk o gidiyor lan. gitme demiyor ya ilk o gidiyor lan. nerde ne yapıyordur acaba sevdiklerimiz, sevgililerimiz? onlar da bizim için ” ne yapıyordur acaba ” diyorlar mıdır la?
- mutlulardır herhalde.
-onlar da mutlu olsunlar da. varlığımızla mutlu olamayanlar yokluğumuzla mutlu olsunlar ki, bir sike yarasın gidişimiz.
gözden yaş getirtebilecek, bir kaç sitem ettirebilecek bir sahnedir. ne güze bir dizi idi. her güzel şey gibi doymadan bitti.
Güldürmeyen ama kendini her türlü izleten dizidir. Yayınlandığı vakit izleyememiştim. Kardeş payına sarıp bu ekibe hayran kalmıştım. Bitince çok üzüldüm valla. Sonra işler güçlere başlıyim dedim. Başladım. Şuan 6. Bölümdeyim ve kardeş payının binde biri kadar gülemedim bu diziye. Ama izliyorum. Niye bilmyiroum ama sevdiriyor kendini. ilginç bir çekiciliği var bu dizinin.
son bölümden siyasi bir enstantane sunmadan edemedim a dostlar. diyalog sadi ve ismail olduğumu varsay diyen ferhan şensoy arasında geçer;
f: piyango günler. size çıktım bugün, çok şanslısınız.
s: siz kimsiniz?
f: hiçkimseyim. ha, hiçkimseler arası çok önemli biriyim. pardon yani.
s: bi isminiz yok mu?
f: varsayalım ismail. nolucak? neye yararı var? siz kimsiniz?
s: işler güçler...
f: işler dediğin boş işler, güçler dediğin güç işler. varsayalım iş yok, güç var. güç neye yarar? varsayalım iş var, güç yok. iş gayet yaramaz.
s: ben sizi bi yerden hatırlıyorum ama.. çarşambalı mısınız?
f: hayır. çarşambasızım. çarşamba günleri tatilim. çarşamba günleri bisiklet yoğun bakıma alınıyor. çünkü çok eski. gayet bisik ve az biraz let. 19.. fi model. halen bisikmesi ve letmesi masalsal bir durum. yolum burdan geçiyor diye yanlışlıkla gereksizce tanıştık. varsayalım tanışmadık. amorti günler.
s: aaa, biz sizinle çarşamba da uzunçarşılı mahmut semizoğlu nun dükkanında tanışmıştık ya... varsayalım ferhan şensoy abi.
f: hiç böyle birşey hatırlamıyorum. yolum uzun, acelem var.
s: nereye gidiyorsunuz?
f: suriye ye. esad çağırmış. ;) . akil ismail olarak. gidip çözücem sorunu. ismailsel ve varsayımsal bir "açılım" olacakmış. sonra akil akil şam baba tatlısı yeyip dönücem.
s: iyi de bisikletle şam a gitmekte biraz zor tabi.
f: ee bisik, let ve ben toplu ışınlanma yöntemini kullanıyoruz. varsayalım yokum. karşılaşmamız bir düştü, benim ne işim var bu dizide? sen nabar la yeğenim?
dizinin bitme nedenini bu diyaloglardan da gayet net bir şekilde ayıkabiliyoruz.
4. kez bitirmeye çok yaklaştığım über dizi. bittiğinde çok üzülmüştüm ama kardeş payını yaparak sus payını verdiler. ayrıca ahmet kural, murat cemcir, ayhan, burak, sadi, şinasi falan çok iyiler tamam onu zaten anladık ama arkadaş bu selçuk aydemir neymiş beeaaa.. zamanında haberim olmadığından malesef çalgı çengi'yi izleyemedim sinemada. düğün dernek'i de yurtdışında yaşadığımdan mütevellit izleyemedim sinemada. selçuk reyiz hakkını helal etsin, internetten korsan korsan izledik malesef. müslüman değilim ama hakkını helal et reyiz.