--spoiler--
Resim dersindeyken ninja kaplumbağa bile çizemezdim.
Şimdi renk renk boyalar aldım. içimde bir çizme isteği,
Belki hayallerimi gerçeğe dönüştürme hissi.
Bilemiyorum Feride.
Bir kız çiziyorum resmin orta yerine,
Bembeyaz bir önlük giydiriyorum ona,
Öyle de yakışıyor ki haspama,
Elini kimsenin eline değdirtmiyorum.
Yollarına papatyalar çiziyorum o kızın,
Ayaklarına dikenler bile batmasın diye,
Peki ben bu kızın yanına, bir de her şeyini paylaşabileceği birini çizsem,
Ne dersin Feride?
Ben bir Ahmet çizsem bu kızın yanına,
Biliyorum ki Ahmet'i çizersem,
Resimdeki bütün papatyaları koparıp taç yapacak kıza.
Beklemediğin yerden geldi di mi soru?
Biliyorum biz arkadaşız, beraber büyüdük...de.
Ben hep senli rüyalar görüyorum Feride,
Senli şarkılar söylüyorum, senli cümleler kuruyorum, her yanımda sen varsın.
Sen benim en zorlu sınavlarımda aşağıdaki boşluğa en uygun kelimemmişsin meğer de ben farkında değilmişim.
Sana yakınken sensiz olmaktansa, senden uzak sensiz olmak daha az acı verir belki...
(Ne diyorsun Ahmet?)
Seni seviyorum diyorum Feride.
Aylardır seni her gördüğüm de sana her baktığımda, seninle her konuştuğumda, seni seviyorum diyorum,
Lisan-ı haliyle...
--spoiler--
neyseki bi leyla ile mecnun değildir. ne lan bu leyla ile mecnun manyaklığı? hastamısınız oğlum siz? karşılaştırmadığınız ne kaldı daha. beğenmezsen beğenme, ne bu sürekli leyla ile mecnun muhabbeti, reklamı! gına geldi kusucam artık.
bazıları da herhalde zeka konusunda baya kompleksli. her esprinin zeka parıltıları falan mı taşıması gerekiyor? böyle olunca kendinizi daha mı zeki hissediyorsunuz?
güldüren güldürür, ister çok kaba ister çok ince espriyle. isterse hiç espri yapmadan da güldürebilir.
işler güçler bomba gibi komedi dizisidir. başka bir komedi dizisi çıksa mal gibi, "bi işler güçler değil" de dedirtmez. böyle de rahattır izleyici kitlesinin çoğu. dikkat çekme heveslisi ergen sürüsü değil.
ahmet kural : geçen sene başım ağrıyor diye gittim iki tane beyin tomografisi çektiler. bi cacık çıkmadı!
feride : niye iki kere çekiyolar ? ilkinde bulamadılar mı beynini?
onlar da biliyor yukarıda ki esprinin ergen esprisi olduğunu, bunu bilmeden dizi yapıyor olabilirler mi sizce? bende gülmedim yukarıda ki espriye fakat, ahmet kuralın bu lafı duydukdan sonra ki yüz haline güldüm mesela. ne bileyim işte kasmadan izlemek lazım siktir et zaman geçsin gitsin. haa izleyecek daha güzel birşey varsa git onu izle zaten.
böyle sessiz sedasız bitmesine gönlümün el vermediği dizi.
anlayabilene başından sonuna bir çok konuyu gözüne soka soka işleyerek göstermiş türk dizi tarihinin kanımca en profosyonel dizilerinden biridir ve üzülerek söylüyorum ki final yapmıştır..
Sosyal medyayı ele alan, türk dizi ve sinema sektörünün sikindirik halini göstere göstere, setlerine ve basitliğine kadar göstererek sunan,
bununla yetinmeyip sadi ile zeynepin set aşklarınıda gözler önüne sererek dizi aşklarınıda işlemeyi ihmal etmeyen, rüstem abiyi yok sayıp öldürmeyi planlayarak yeşilçam vefasızlığına parmak ! basmayıda ihmal etmeyen nadir dizilerdendi..
öyle çok konu işlediler ki aslında, kör olmak lazımdı görmemek için. kaliteyi görme konusunda kör olan türk izleyicisi bu güzel diziyi eleştirmekten geri kalmadı tabi..
feride ile ahmet kural'ın ayrılık sahnesinde, ahmetin arkadaşlarından yardım isteyişi bir komedi dizisi için biraz fazla değil mi sizcede?;
ahmet: o benim sadece sevgilim değildi, aynı zamanda doktorumdu oğlum !
her seni seviyorum diyişinde bana kalp masajı yapıyo gibiydi, o beni hayata döndürüyodu,
bişey yapın lan..
hiç bir şey yapamazmısınız ?
Ahmet ile murat cemcirin arkadaşlığı, birbirine içlerini döküşü, murat'ın ahmete anlattıkları bir komedi dizisi için dramın önde gideni değil mi ?;
Ahmet'in dizide oynadığı dönemlerde 4x4 jeep'e binerken, diziden ayrıldıkdan sonra anadol'a binmesi,
bu gün türk medyasında bir çok balon oyuncunun yaşadığı patlama sonrası kazandığı parayla belli bi statüye çıkıp sonra yere çakılmasına açık örnek olmakla beraber dizinin ne kadar realist olduğunun da kanıtı değil mi ?
Ahmet'in feride'ye evlilik teklif etmesi ve feride'nin kabul etmemesi üzerine hayatının en büyük hayal kırıklığını yaşaması;
buna rağmen feride'den vazgeçmemesi, uğruna avusturya'ya gidip başrol oyunculuğundan vazgeçip garson olması aşk'ın en büyük kanıtı değil mi ?
zeynep'in tamda yeni türkiye güzelinin seçildiği dönemde sadi'nin elini tutması, kameralara poz verip dizi aşkı ile reklamını yapması, yenide popüler olabilmek adına didinmesi.. sonra terk etmesi..
ama sadinin aşkının gözüne perde gibi inmesinden bunu görememesi? sadi celil cengizin kpss'yi kazanıp memlekete dönmesi ?
istanbula umutlarınıda alıp gelen bir çok kişinin, yan oyuncuların yaşadığı hayal kırıklığının açık göstergesi değil mi ?
aralarında en mutlu adamın salih abi olması nasıl bir kaderdir dimi ?
hep merak ederiz bu adam bu tiple bu kadını nasıl ayarlamış, nasıl bu hale gelmiş diye?
sağolsunlar onuda gördük..
Dizi yapımcısı şenol ile hakkı'nın dizide işledikleri filmi bitirmek için uğraşları, kaynak yaratmak için mafiaya bulaşmaları,
herşeye rağmen büyük emek harcayarak filimi bitirmelerine rağmen filimin en ufak ilgi görmemesi ve batışları türk film sektörünün klasiklerinden değil mi ?
büşra pekin'in mahvettiği dizidir malesef.
aşkın gibi, melek gibi über güzel olan karakterler varken onun gelmesi gerçekten çok üzdü ve de bozdu.
bugünkü bölüm ise murat cemcir'in olmamasıyla sıkıcı oldu biraz.
umarım aşkın da, melek de, murat da en kısa zamanda geri döner, büşra pekin yetenek yoksunundan kurtuluruz.
son yayınlanan bölümden sonra sol alt köşede rambo 4-şimdi yazısını görmek mükemmeldi. yayın ekibini takdir etmemek elde değil on numara mantık olmuş. *
