devlet dairelerinde işlerinin sürüncemede kalmasına alışan insanımızın, işleminin hemen yapılması durumunda şaşkınlığı ve minnetarlığını belirtme biçimidir.
oluyor bunlar, ben bile şaşırıyorum.
bir gün yine masamda oturmuş çalışıyorum (çok çalışan bir memurum imajı çiziyorum burda) bir vatandaş geldi ve evraklarını çekinerek uzattı. geldiğini fark edemedim, malum gözlerim masadaki evraklarda (yine çok çalıştığımı belirttim). hafifçe başımı kaldırdım ve karşımdaki adam titreyen bir sesle "şşşeey ben" dedi devamını getiremedi ve ben ivedilikle evrakları elinden aldım. incelerken yine titrek bir sesle "şşeeey ben kapının önünde bekliyorum" dedi. ben afalladım tabi. neden kapının önünde bekleyeceğini sordum, nereye gitse kapının önünde bekle, dediklerini belirtti. imtemsizce güldüm. evet istemsizceydi çünkü bir taraftan meslektaşlarıma kızarken diğer taraftan adamın o marur hali çok hoşuma gitmişti. hayır kapının önünde beklemenize gerek yok lütfen oturun, dedim ve masamın önündeki sandalyeyi işaret ettim. adamın dediğine göre, bazı memurlar (meslaktaşım olmalarından utanıyorum) bağırıp çağarıyor ve hemen kapının dışında beklenmesini söylüyorlarmış. adam da şaşırmıştı benim o tavrıma. şaşırmayın, burda sizin evraklarınızı tamamlamak için çalışıyorum dedim ve gülümsedi.
işlemi bitirdim ve evrakları uzattım. adam ayağa kalktı hafifçe eğildi. adamın eğilmesinden dolayı öyle utanmıştım ki napacağımı şaşırdım hafifçe ayağa kalkmaya yeltendim, birinin önümde eğildiği hissi rahatsız etmişti.
defalarca teşekkür etti. aman efendim görevim bu benim abartıyorsunuz dedimse de dinletemedim. meğer günlerdir dolaşıyor bir türlü işlemini yaptıramıyormuş, bilseydim başta size gelirdim dedi. kartını bıraktı, işiyle ilgili ne konu olursa olsun istediğim zaman arayabileceğimi de ekledi. ve kapıdan çıkarken yine yüzünde o gülümseme vardı.
özetle, işinizin yapılmamasına alışmış olabilirsiniz. ama işin yapılması olağan bir süreçtir. zamanla o utandıran memurlar da tarih olacak. inanıyorum.
bazı memurlara insanlık öğretmek için özellikle üstüne basabasa yapılması gerekendir.
bilindiği gibi devlet dairesi-memur ve kuyrukta bekleyen stresd küpü olmuş insanlar en kaba trioyu oluşturur. memur başındaki binlerce insandan sıkılır, devlet dairesi tıkabasa doludur ve bu doluluktan beyni erimiş insanlar bir araya gelir. sonrasında sadece küçük bir kıvılcım ile bu kaos ortamında savaş çıkar. *
bu tip gereksiz gerginliklere sebebiyet vermemek için herkes kendine düşeni yapsa ne olacaktı peki? devlet daireleri bu kadar dolu olmasa, memurlar işlem yapmak için gelen insanlara "hoşgeldiniz" dese, insanlar da işi bittikten sonra teşekkür etse, iyi çalışmalar, kolay gelsin filan dese insanlar daha güleryüzlü olmaz mı? güleryüzlü olunca da insanlık dışı davranışlar gösterecek sebepler ortadan kalkmaz mı?
biliyorum belki bunlar şu durumda ütopya gibi görünüyor ama uygulaması o kadar kolaydır ki. sonuçta her şey ağızdan çıkacak bir cümleye bakıyor.
yaptığınız takdirde incilerinizin dökülmeyeceği eylem. eğer karşıdaki de insansa güler yüzle ricasını eder. etmezse o onun öküzlüğüdür. siz size yakışanı yapın.gerisi onların kendi problemi.
nezaket icabıdır.
teşekkür edersen birşey kaybetmezsin karşındaki de birşey kazanmaz.
karşındaki de insan.
çalışma şevki vermek az da olsa diyalogla işin monotonluğundan kurtarmak için yapılmış küçük bir şeydir teşekkür veya bir merhaba.
ama vermezsin o sana kalmış.
oraya gittiğinde mal gibi bakarsan direk evrakları uzatırsan karşındakinin de sana mal gibi bakma hakkı vardır.
nezaket gereği ve insana saygıdan ötürü yapılması gereken eylem. kimsenin incileri dökülmez ve de bir insanın, belki biraz daha iyi bir gün geçirmesine vesile olabilirsiniz bir teşekkürle.
düşünüldüğünde o insanlar bütün gün o işi yapar. ve bir alahın kulu çıkıp da bir selam vermez, teşekkür etmez. bir kere deneyin. verin parayı/makbuzu her neyse merhaba kolay gelsin deyin bakalım size nasıl davranacak.
cem yılmaz'a gelince. tespiti tespit tamamda insanlık gereği biraz daha hoş görülü olmalıyız. sigara aldık bakkaldan hödük gibi, odun gibi parayı verip çıkmak nerede görülmüş! hayırlı işler falan bir şeyler denir. illa teşekkür edeceksin diye bir şey yok.
devlet memurunun işi vatandaşın işini halletmektir bunun için para alır.belki vatandaşın bu işi halledilirken memur biraz değişik tavırlarda bulunabilir sanılmasınki bunun sebebi vatandaşa zorluk çıkarmak.bu olayın en büyük etkenlerinden biri iş yerinde ki çekişmeler diğeri de amirle yaşanan sorunlardır.her ne olursa olsun şin sonunda memura küçük bir tebessümle birlikte teşekkür edilirse inanın çok memnun olacaktır.