kızlara sevimli görünmeye çalışan lümpen erkekleri rahatsız etmiş kişidir.
Kuru kuru dalgayı tutuyosun altı üstü. kimse kimseyi sikmesin şimdi.
Neymiş playstation kolu tutamıyormuş muş, nargile içemiyormuş muş.
Aramızdaki nargile içip playstation cafe'ye gidip pes atan liselileri de ortaya çıkartmıştır.
bir erkek olarak tiksindiğim erkek modeli. Her gördüğümde yaptığından rahatsız olması için arkasından dik dik bakarım. bu denyolar gidip playstationa veya nargileye oturup o pis elleriyle kolları kirletirler. Sizin gibiler yüzünden cafeden.bilardodan çıkınca direk elimi yıkıyorum.
En önemli erkeklik kurallarından birini yerine getiren erkektir.
Bu kural, yalnızca masada bekleyen ve yavşanılan bir kız varsa, eli ıslatarak yıkanmış havası vermek suretiyle bozulabilir.
Yamulmuyorsam tam uc sene once bir kis ayiydi.
Gokhan turkmen'i dinlemeye gidiyorduk dayimla.
Konser Namik kemal universitesi'nin icinde oldugu icin alkol yoktu. E alkolsuz konser mi cekilirdi. Cekilmezdi lan, valla cekilmezdi. Gormemisti bunyeler oyle bi sacmalik simdiye kadar.
allah ne verdiyse cektik kafalari ve ciktik yola.
"Dayim dur su benzinlikte altima isicem aq" dedim.
"Aynen kardesim" dedi.
Total'de durmustuk.
"Ben gelene kadar stop etme dayim araba isinsin" dedim.
"Olur" dedi.
Cok soguktu aq hava. Kamis iceri kacmis, rengi atmisti garibimin.
Ben isimi halledip buz gibi suyla ellerimi yikadigim gibi ciktim.
Arabaya bindigimde;
"Du bakayim ben de bi isiyim" diyerek indi dayim.
1 dk surmeden geri donmustu. Ne hizli adamdi vesselam.
Vitesi 1e alip yola koyulmamizla ne goreyim?
"E dayi senin eller kuru?"
"Ee?"
"Yikamamisin ya be amcik ne ee si!"
"be olm temiz olmasa alem agzina sokmaz onu!"
Edit: olm ben degilim ulan yikamayan. Ama bu kadar eksiden sonra yikayani cumle alem siksin!
ofisimin bulunduğu iş merkezinde, komşum olan kebapçının ustasıdır. dün şahit oldum. pisuvardan ayrıldı, bana selam verdi ve çıktı gitti... dalgındı diye düşünmek istiyorum ancak kebapçı komşum neden artık oradan yemek yemediğimi sorduğunda ne diyeceğimi de bilemiyorum.
