bar ortamı, yüksek sesli salınma müziği..
kız boş boş etrafa bakınmakta, şişe birasını içmektedir. erkek kızı görür elindeki bardağıyla yanlamaya başlar. kafasındaki o mükemmel soruyu sormak için hamlesini yapar :
erkek - ne içiyorsun ?
kız - bira ?
ve erkek paralize olur.. çünkü soracak başka sorusu yoktur... yeni konu düşünür ve aklına gelen ilk cümleyi söyler ;
erkek - biliyor musun, ben 6,5 kilo doğmuşum.
kız - yani ?
erkek - yani tombullardan hoşlanırım.
daha sonra erkek bu cümleleri kuracak başka bir kız ararken , kız bir daha asla dışarı çıkmamak üzere mekandan ayrılır.
"sen de mi kalabalıktan/partiden sıkıldın"
ne klisedir yarabbim bu laf! partili balkonlu sahne barındıran film, sinemanın tillahı olsa sırf bu klise yuzunden izlemiyorum. hatta gelmis gecmemis en iyi 10 film arasinda sayabilecegim "cin city" bile sırf boyle bir sahneyle basliyor diye barisamadim guzelim filmle.. neyse ki rodrigez abimizin kara mizahi meseleyi tatlıya bagladı.
ama tekrarlıyorum,
balkonda yüzü karsiya donuk sigara/sampanya icen hatunun arkasından kendini disarı atan o adam "sen de mi kalabalıktan sıkıldın" turunde bisey sacmalarsa, bil ki karı bunu yemez. yerse eger, bu durum da onun kalitesini ortaya koyar. aman diyim abi.. sakın!