tam adı "Osmanlı saray sakinlerinin konuştukları özel lisan: işaret dili" olan hasan basri karadeniz kitabı.
daha eski türk devletlerinden de başlayarak , sonraki dönemde osmanlı dönemi sarayında daha da yaygın kullanılan işaret dilini ve sarayda görev yapan dilsizleri konu almaktadır.
işitme engellilerin ya da işitme engellilerle iletişim kurmak isteyen kişilerin bu iletişim esnasında çeşitli el- kol hareketlerini, mimiklerini kullanarak oluşturdukları görsel bir dil.
*evde okul derneği korona virüs sebebiyle evlerinde olan bizlere faydalı olması amacıyla işaret Dili Online Eğitim Programını başlatmış ve bu doğrultuda 16-26 Nisan tarihleri arasında 10 gün boyunca YouTube’da canlı yayın yapıyorlar.
her işitme engelli ile aynı işaret dilini konuşmak pek mümkün olmayabiliyor.
her ne kadar ortak bir dil oluşturup konuşulmaya çalışılsada hala yöresel veya doğuştan gelen alışkanlıklarda işaretler kullanılıyor. işitme engelli bireylerin arasında bulunmadıkça bu farklılıkları görmek bir hayli güç. sonra bu adam neden elini oraya değil de buraya koydu diye düşüp durur ne dediğini de anlamazsanız çok da üzülmeyin diye söylüyorum.
velhasıl biraz görsel zekaya sahip her birey bu dili kolaylıkla öğrenecek fakat kullanmayıp tekrar etmedikçe, her dil gibi bu da, unutulacaktır.
Birkaç yıl önce eğitimini aldığım ancak kullanmayınca unutmaya yüz tuttuğum dildir.
Öğrenmesi çok keyifli. Özellikle işitme engelli biriyle diyaloğa girdiğinizde göreceksiniz çok mutlu oluyorlar, dolayısıyla siz de mutlu oluyorsunuz.
3 yıl önce öğrenip sadece kütüphanede ki görevlilerle iletisim kurmamı sağlayan dil. galiba onu da unutmak üzereyim.
neyse ki henüz storye sarkı atmak icin kullanmadım.
Öğrenmek kolay ancak her dilde olduğu gibi akıcı bir şekilde konuşmak için pratik gerekli.
Ayrıca tüm dünyada işaret dili aynı değildir. Her dilde veya grupta bile farklılık gösterebiliyor.
Mesleğim gereği işaret dili dersinde ülkeleri öğreniyorduk. Rusya yı gösterirken boğazımızdan aşağıya doğru iki parmakla sıvazlıyoruz. Anlamı ise boğazı geçmek, sıcak sulara inmek diye aklınızda kalsın demişti hocamız.
bir yakınım sayesinde baya ilerlemiştim işaret dilinde. öyle ki engelli olan kızın ailesi bile bazı durumlarda beni çağırıp kızlarını tercüme ettirirdi.
velhasıl, neyin ne zaman nerede lazım olacağını bilemeyiz, öğrenmekte fayda var.
bakın arkadaşlar işaret diliyle yaptığınız şarkıları işitme engelli hiçbir arkadaşımız anlamıyor. onlar ek bilmiyor çünkü anlamsız geliyor. "ben geliyorum" demek yerine "ben gelmek" diye işaret dili kullanıyorlar ve böyle anlıyorlar, yazma şekilleri de böyle oluyor. Yani sadece işaret diliyle şarkıları kendi egonuzu tatmin etmek için yapıyorsunuz.
Biraz emek ve zaman vererek öğrenilmesi kolay ve eğlenceli bir dildir.
Yanınızda, yörenizde, işitme engelli bir yakınınız olmasa bile, bir gün, bir ihtiyaca yanıt verebilme ihtimali bile bu dili öğrenmek için geçerli bir sebeptir.
Halk eğitim merkezlerinde bile, çok az bir ücretle öğrenilebilir.
1,5 ay, haftada iki gün, iki saat devam edip, toplam 80 tl ödeyerek öğrendim.
Kendimle gurur duydum!
küçük bir şehirde yaşadığım için bir türlü öğrenemedim lakin yakında daha büyük yerlere açılıyorum. tercümanlık hayalim olduğu için öğrenmeyi de şiddetle istiyorum. bir insanla o şekilde iletişime geçtiğinizde onun yüzünde oluşan mutluluk da cabası.