ofis helasına bir de pisuvar yaptırdım. erkeklere kolaylık diye. pisuvarın markası " ece " ymiş, ne bileyim. müdür hanımın adı da ece. erkek çalışanlar durup durup " patron ne iyi ettin de bunu yaptırdın, günde en az beş defa ece' nin ağzına veriyoruz " dediler. bu espri ece hanımın kulağına gitmiş. tutturdu o pisuvar kalkacak diye.
iş arkadaşınızın ayakkabılarını çıkarıp, paletten farksız 45 numara toynaklarını burnunuza kadar sokup, "çoraplarım kokuyor mu? bu aksam hatunun ana babasına yemeğe gideceğim de kokuyorsa yeni alayım migrostan ehe ehe" diye sorması, gizlice duyan patronun içerden "evet ta buraya kadar geldi kokusu" demesi.
-sekreter bizim odada evraklara ilgili muhasebe müdürü ile konuşurken, patron odaya girer bir hışım, belliki sekreteri aramış, celallenmiş bir hırsla.
- "ben demedim mi sana o evraklar dün ellerinde olacaktı, hala gitmemiş! ne biçim iş yapıyorsunuz! gerizekalı gerizekalı".
demesinden sonra acayip bozulan sekreter bizim yanımızda.
- "cem bey dün gece yatakta öyle demiyordunuz" !!
demezmi. işin garibi bu sözlerden sonra işten kovulanlar oldu, onlarda ben ve bu sözü duyan muhasebe müdürü.
(bkz: Adeletini sevdiğimin dünyası.)
iş yerindeki çay ocağını arayım derken mali işler müdürünü arayıp - benim odaya iki kahve biri sade olsun acil. deyip kapatmak. sonrası malum bi titreme sancı ateş kusma vs.
numarayı gösteren telefona ne gerek vardı niye zahmet etmişler.
işyerinde çalışan iki kız ile, gizlice ilişki yaşayıp, sonra ikisinin bunun farkına varması. bombaların bombası bir olaydır. kaçınız hemen oradan uzaklaşınız.