depodan aldığı malzemeyi 3 parçaya ayırıp sonra toplayamayan gosen depocuya not bırakır:
"abi biz şimdi bunu parçaladık ama geri toplayamadık sen halledersin artık" deyip altıma adımı yazdım.
iki saat sonra:
depocu:bak buraya
gosen:buyur abi
depocu:bir depoyu dağıtıyorsun iki küp kağıtlarımı bitiriyorsun * üç ben sana tek parça verdim ne o syk* nın hali? ben sana öyle mi verdim?
gosen: denedim de toplayamadım ki...
depocu: bak yarın yokum ertesi gün geldiğimde kameradan kontrol etcem depodan kafanı içeri uzattığı görürsem yakarım.
gosen:peki abi
bir öğrenci olarak iş yerimin okul olduğunu varsayıyorum. dersimiz son derece güzide bölüm başkanımız tarafından verilen yunan ve roma mitolojisi. konu ise zeus
fiziki olarak zeus kadar heybetli olmasa da tipoloji olarak zeus'u aratmayan hocamız, 'bir tanrı olarak kadınları tavlamak' konusunu anlatıyor. ama üstü kapalı diyerek bayağı açık açık anlatıyor. sağımda kıvırcık saçlı bir arkadaşım, solumda ise bizden çok alakasız bir bölümde okuyan hiç tanımadığım bir çocuk var.
(k: arkadaşım, s: ben, ç: çocuk)
k: bence hoca bize zeus diye kendini anlatıyor.
s: kıh kıh kıh... *
ç: (kıkırdayarak) ya bu hoca hep böyle mi? ben başka bölümdenim de...
k: kim? zeus mu?
s: hahahaha... ço... çok özür dilerim hocam... *