üniversiteye başladığım ilk günden beri kulaktan kulağa yayılan efsane harekettir. her ne zaman kariyer yönetimi odaklı bir ders olsa, seminer düzenlense, düzenleyen kişi iki dakika da olsa bu olaya dem vurur. en az 35 versiyonunu dinledim. adamın bir oturuşta on çeşit çorba içtiğine inandım. hatta tatlısını bile tuzladığını iddaa edenler oldu. yapmayın etmeyin, gözünüzü seveyim yahu.
psikolojim bozuldu sırf bu yüzden. inanın, işi gücü olan bir adamım ama ne zaman yemek yemeye gitsem, yemeğimi tuzlamadan etrafı iyice gözlüyorum. izleyen olur mu acaba. pazartesi işe geldiğimde, 'jhonner bey, maalesef hafta sonu işkembeci de çorbanıza tuz atarken görülmüşsünüz. bu şartlar altında sizinle devam etmemiz mümkün değil.' diyaloğunu yaşayacağım diye üç buçuk atıyorum.
genç nesilin böyle olmasını istemiyorum. ilgili kişi çıksın ve gerekli açıklamayı yapsın lütfen. 'o kişi bendim.' desin, 'şu an ceo oldum.' desin. biz de ağzımızın tadıyla bir yemek yiyelim. lütfen!