sorulan sinir sorulara verilmek istenip bir türlü verilemeyen cevaplardır. orada cevap veremiyoruz bari burda gazımızı atalım.
soru: 5 yıl sonra kendini nerde görüyorsun?
cevap: genel müdür koltuğunda.
soru: bu işin sana göre olduğuna emin misin?
cevap: yok valla tamamen meraktan geldim görüşmeye nedir ne değildir bi görem dedim.
soru: düşündüğünüz ücret ne kadar?
cevap: 5000 tl başlangıç için yeter.
soru: cvnizde niye 2007 senesi hakkinda bilgi yok?
cevap: o yılı beyin komple sildi hiç bir şey hatırlamıyor. sizde hatırlatmaya çalışmayın lütfen
soru: neden başkasını değil de sizi işe almaya karar verelim?
cevap: valla paşa keyfiniz bilir istiyorsanız başkasını alın görün ebenizinkini.
-Bilmem kaç yıl sonra kendinizi nerede görmek istiyorsunuz?
-Sizin oturduğunuz yerde.
-çok iddialı değil mi?
-siz de bir zamanlar masanın bu tarafındaydınız.
~işe alınmazsanız ne düşünüyorsunuz?
(iç ses:bak,bak beni işe almayacak ortam hazırlamaya çalışıyor.)
~Daha önceden iş tecrübeniz var mı?
~tabii bıdı bıdı işlerde,bilmem ne organizasyonunda,vs şirketlerde çalıştım.(iç ses:tecrübe ne ya sanki herkes donanımlı dünyaya geliyor.)
- bize satış konusunda deneyimli elemanlar lazım.siz kendinizi satış konusunda nerede görüyorsunuz?
+ şöyle söyleyim, bakın şu an saat 15:00 ve arkadaşlarla saat 13:00 de taksimde buluşacaktım.onlar hala beni bekliyor, ben ise burdayım.
mülakat değil ama, başvuru için doldurduğum formda 'kendinizi ifade edin' kismina soyle bir şey yazmıştım;
"Sahip olduğum eğitim ve deneyimler, hem de yaşamdaki genel paradigmam doğrultusunda, fiziksel ve mental anlamda sınırlarımı zorlamaya, kazanmaya ve kazandırmaya, deger üretmeye hazır bir yapidayim..."
Ardından 1 gün sonra aradılar, gelin gorüşelim diye. Gittim, lakin mayışta anlasamadigimizdan girmedim işe. o an iyi gelmiş aklıma, bundan sonra bunu kullanırım hep..