iş makinelerini kullanacak kadar akıllı

entry4 galeri0
    4.
  1. 3.
  2. 2.
  3. Hayatınızdaki zırvalar, sıkıntılar ve problemlerin çoğu bu sistem tarafından özel olarak ayarlanan bir yöntemle bilinçli bir şekilde oluşturulur ve sizlerin bu sıkıntılara ''Duygusal enerji'' harcamanız için özel olarak dizayn edilir.

    Hiç dikkat ettiniz mi ? Bu realitede mesela her şey karşıtlık üzerinedir. Güzel ve Çirkin, büyük ve küçük, iyi ve kötü, aydınlık ve karanlık, Sevgi ve nefret, fakir ve zengin, hızlı ve yavaş gibi sayısız örnek verilebilir. Hayattaki Bu karşıtlık ve ikililik dizaynı bir tesadüf değildir. Bu dizaynı bir pilin artı ve eksi yönü gibi düşünebilirsiniz.

    Bu realitenin devamlı problem sorun ve sıkıntı üretmesinin bir nedeni de veya izlediğiniz savaş, sefalet tiyatrolarının nedeni de, veya günlük hayatınızdaki ufak tefek sıkıntıların nedeni de sistemin sizleri bilinçli bir şekilde ''zırvalarla'' özel olarak yormaya çalışmasından dolayıdır.

    Bu realitenin karşıtlık yani (+ ve -) yönleri olan bir pil gibi dizayn edildiğini unutmayın. Bu karşıtlıkların nedeni, iki karşıtın devamlı birbirleriyle olan etkileşiminden ortaya çıkan enerjiyle, bu realiteyi sürdürmesi yöntemidir.

    Güzelin çirkine, Çirkinin güzele, zenginin fakire, fakirin zengine, mutlunun mutsuza, mutsuzun mutluya olan tepkisi, etkileşimi veya bu karşıtlıkların hissettirdikleri bir enerji sağlar.

    Aynı zamanda sistemin ajanları olan tiplerin devamlı sıkıntı keder savaş maddiyat gibi sorunlarla sizleri devamlı hüzün içinde, korku içinde tutmaya çalışmasının nedeni budur. Kısaca sizleri devamlı korku '' frekansında tutmak'' istemelerinin bir nedeni vardır.

    insan korktuğu, kederlendiği ve sıkıntıya düştüğü zaman gözle görülemeyen bir enerji salgılıyor. (Gözle göremesenizde tv sinyalleri vardır mesela onun gibi) Kimi ortamlarda bu enerjiye ''lush'' denir.

    Peki sistemin ajanları bu enerjiyi devamlı çiftci gibi hasat etmek için ne yapıyor ? Sizleri devamlı çektikleri ucuz tiyatrolarla(sahte savaşlar, sahte politik krizler, hayatınızdaki problemler, maddi yoksunluklar vb) ile korkutuyorlar. Korkup kederlendiğiniz zaman farkında olmadan bir enerji salınımı yapıyorsunuz. Bu soytarılarda siz bu enerjiyi devamlı salın diye sizleri devamlı ''BÖÖÖÖ'' yaparcasına korkutuyorlar.

    Bunu da yarınından endişe ettirerek, maddi kaygılarla, haberlerdeki korku hikayeleriyle veya kendi kişisel sıkıntılarının içinde kaybolmanı sağlayarak yapıyorlar. Anlamanız gereken en önemli şey: Bu realitede yani bu hayattaki stresin bile yapay olarak ''Bilinçli bir şekilde ''oluşturulduğudur.

    O yüzden bu sistem: Üzerine tartışmanız, akıl yorup sıkılmanız, kafa yormanız için binbir çeşit zırva üretir. Bu zırvalar okul arkadaşınızın sizinle dalga geçmesi de olabilir veya bir ekonomik krizde olabilir. Hatta eğlencede bile aynı yöntem izlenir, bilinçli bir şekilde futbol taraftarları birbirlerine düşürülür ve onların birbirleriyle tartışırken ortaya çıkan duygusal enerji sistem tarafından emilir.

    Kısaca siz üzerine kafa yorun diye bu realite binbir çeşit saçma sapan zırvayı bilinçli bir şekilde üretir. Sistemin oyununu anlamadığınız sürece bu sistem sizleri keklemeye devam eder. Farkındalık büyük bir etkidir çünkü bir hokkabazın numarası sırasında ipleri görürseniz eğer, o hokkabaz sizi uçuyorum diyerek kandıramaz.( Bu hokkabaza veya şarlatana eskiler şeytan dese de, günümüzde yapay zeka olma olasılığı çok yüksektir)

    Uyanmanın ve farkında olmanın bir ayrıcalık olduğunu unutmayın. Uyandıkça farkına varacak ve farkına vardıkça güçleneceksiniz.
    0 ...
  4. 1.
  5. iş makinelerini kullanacak kadar akıllı ama sisteme uyanmayacak kadar aptal seviyede tutulan insan modelidir. inandığı gerçekliğin yalan olduğunu duymak istemez çünkü hem korkar, hem de doğumundan beri kandırılan bir saftirik olduğu gerçeği ile yüzleşmek istemez.

    insanların algıladığı gerçeklik, Soytarı ve şarlatanlar (rolünü oynayan aktörler) tarafından lokal olarak manipüle edilir. Bugün ekranlarda ve gündemde yer eden herhangi bir politikacı, sanatçı, şov insanı veya iş insanı olan tiplerin hepsi, özellikle sahneye rolünü oynaması için koyulmuş basit soytarılar veya bir başka deyişle bildiğiniz aktörlerdir. Bazıları rolünü bilerek bazıları da tıpkı sizler gibi olayları gerçek sanarak oynar ve oynatılır. Kısaca sürekli gördüğünüz o tipler tombaladan rastgele çıkmaz, özellikle rolünü oynaması için yerleştirilir.

    Buna rağmen Sistemin ajanları deyimi bu realitede henüz uyanmamış olan herkes için de aynı zamanda kullanılabilir. Çünkü ruhsal olarak uyanmayan herkes aynı zamanda bu sistemin etkisi altında olduğu için bu realitenin şakşakçılığını farkında olmadan yapar. Bu kişilerin sisteme ve sistemin kendilerine anlattıklarına inancı tamdır ve sistem nasıl istiyorsa öyle hareket eder.

    Örneğin aşı vurulmak için sıraya girerler, Politik tiyatroyu gerçek sanarak, ekranlarda rolünü oynamakta olan soytarıları, halkın seçtiğini sanarlar. Gündemde ve sözde haberlerde kendilerini etkilemek için üretilen senaryolarla bazen korkutulurlar, bazen de ümitlendirilirler. Sabahtan akşama kadar gereksiz angarya uğraşlarla meşgul edildikleri için içinde oldukları bu '' realitenin'' kendisini sorgulamalarına fırsat verilmez.

    Doğumundan beri aynı zihin kontrol yöntemleri sürekli kafalarına işlendiği için ve devamlı hipnoz altında tutuldukları için zihinlerinde yaratılan yapay kafesten kolayca çıkamazlar. Bir başka deyişle kendi programlarını kırmaları zordur. Ne de olsa hiç kimse hayatı boyunca kandırılmış bir saftirik olmayı istemeyeceği için bu durum bazen sisteme daha sıkı adapte olmalarına neden olur.

    Sistemin küçük ajanlarını en çok, bu realite de soytarılar tarafından oynatılan tiyatronun ortalama insanlar için bile inandırıcılığını yitirdiği anlarda görürsünüz. En çok da sosyal şantaj ve gaslighting yöntemini kullanırlar.

    Örnek: insanların seni komplo teorisyeni olarak düşünmesini istemezsin değil mi ? Sen işi gücü olan ve saygın birisin. (Bunları kaybetmek istemezsin değil mi ?)

    Örnek: aaa aşı karşıtı mısın ? ( Sosyal çevrende ve insanların arasında aptal görünmek istemezsin değil mi ?) , ( istemiyorsun... değil mi ?), (Hem havalı da görünmezsin bak, hakkında ne düşünürler sonra)

    Bunlar sistemin minik ajanlarının yaptığı sosyal şantaja bir kaç örnek olsa da bu gibi bir çok yöntemi farkında olmadan kullanırlar.

    örneğin bu realite de soytarılar tarafından oynatılan tiyatronun ortalama insanlar için bile inandırıcılığını yitirdiği anlar konuşulduğunda bazen de şakalar ve komiklikler, espriler birbirini izler. (HAHahaha bizim cevat üç aile var falan diyor ne kadar da komik değil mi ?)

    Diğer yöntem de gaslightingdir. Sizi aslında hiçbir şey görmediğinize ve ortada hiçbir şey olmadığına inandırma yöntemidir. ( Kedidir o kedi )

    bu kişiler hakkındaki en vurucu nokta da Dünyanın bir çok bölümü açlık ve sefalet içinde yaşarken, milyar dolarlık kodamanların '' insanların sadece sağlığını ve iyiliğini düşünen hayırseverler'' olduklarını sanması.

    Uyanmadığınız sürece sistemin ajanı sizlere '' Kedidir o kedi'' demeye devam edecektir. Bu tiyatroyu çevirenler ve dünyadaki insanları kekleyen soytarı grubu ''aptal'' değil. Ortalama insanın nasıl düşündüğünü ve nelere tepki verip nelere vermeyeceklerini, hangi tuşlarına basıp basmayacaklarını iyi biliyorlar. O yüzden sizleri sadece duygularınızla, sahip olduklarınızla değil, egonuz ile de vurmaya çalışırlar. Kendi programınızı kırmadığınız sürece akıntının götürdüğü yere yüzen bir balıktan farkınız olmayacaktır.

    - insanların senin bir komplo teorisyeni olduğunu düşünmelerini istemezsin değil mi ?
    0 ...
© 2025 uludağ sözlük