iş hayatında çaylaklık dönemi

entry1 galeri0
    1.
  1. insanı yer bitirir.

    mezun olalı, 2 sene olucak. mezun olmanın üstünden 1 hafta geçtikten sonra ışık hızıyla iş aramaya başladım. paraya ihtiyacımız vardı her türk vatandaşı gibi. bu yüzden de hiç vakit kaybetmedim. önce iş bulma kurumuna gittim. lan böyle şeyler sadece filmlerde olur sanıyordum. resmen gittim, resmen kaydoldum, resmen diplomalı işsiz sıfatımı aldım. 'dövlet bize yordım ötsın.' dedim kurumdan çıkarken de.. her neyse. aradım, taradım, tanıdıklara haber saldık(tanıdıksız nah iş bulursunuz diyeyim de hevesleri kursaklarında kalsın zavallılar..) yok! hiçbir şey yok. piyasa kurumuş. babamın muhasebecisinin yanında bile çalışamadım. adam deneyimli eleman arıyor. olm benim gıcır gıcır maliye diplomam var. onu kullansana manyak herif. ama yok abi adam almadı beni işe. berbat bi durum. hani kız olmama rağmen ailenin eline bakmak , paraya değer vermediğin halde paraya ihtiyaç duymak kadar insanı hayattan soğutan bir şey yoktur, eminim. 2-3 aylık bi boşluktan sonra (biliyorum türkiye şartlarında kısa bi süreç) bi iş buldum. evet, iş bulmuştum. bir mağazada satış danışmanlığı . yani satıcıydım. danışmanmış. mına koyim. önce kendime hayrım dokunsa danışmanlık yapacağım ama derdim, az da olsa elime para geçmesiydi. bulduğum işte bir hafta barınabildim. sevmediler beni. sanırım onlara göre fazla zekiydim. abartmıyorum. lütfen yanlış anlamayın. çıkarken bi güzel de kazık atmaya çalıştılar ama yemedi. işçilik zor. yani daha doğrusu, adil, işçilerinin hakkını yemeyen bir işveren bulmak zor.her neyse..

    şimdi bi işyerinde çalışıyorum. bi tanıdık vasıtasıyla girdim .(herhalde olm.) orda da yapmadığım iş kalmıyor. işimi öğreniyorum lakin suyumu da çıkarıyorlar. maaşım da düşük.burda çalışanların hepsi kıdemli. hem de 17-18 sene çalışan insanlar bunlar, çok rahatlar, artık kendi işleri gibi gelip gidiyorlar şirkete.o derece.

    bi sekreter var. acayip uyuz oluyorum. yani çok kötü niyetli bi kadın. annem yaşında lan. ama çocuk gibi. her şeyi hor gören, müsamahadan nasibini almamış biri. bütün gün yaptığı tek şey, telefon çalarsa alo diyip yönlendirmek. başka da bir şey yaptığı yok. ve ben şirketin muhasebesine bakıyorum, devlet daireleri ve bankalardaki işleri hallediyorum, çoğu kez ondan daha geç çıkıyorum, sabahları da ondan 1 saat önce geliyorum(ne biçim sekreter di mi..) ama karı benle aynı maaşı aldığı için suratını ekşitiyor arkadaş. şaka mısın lan sen diyorum içimden her seferinde. millet ne aç gözlü anam babam. çok kıskanıyorlar. olm bi git lan. benim senden fazla bile almam lazım. bak sinirlendim yine ya..

    geçen gün işe 20 dk. geç kaldım diye imalı sözlere maruz kaldım. bu karı her gün yarım saat geç geliyor ama.. neden ona kimse bir şey demiyor? olm ağzını burnunu gırdırtacak bana ya.. saat 9 da işbaşı. ve ben 20 dk (nadiren geç kalırım.) geciktiğim için çemkiriyolar. ama bu götünü büyüten sekreter (çok sinirliyim afedersiniz.) bir gün tam vaktinde gelmemiştir.

    çaylaklık kötü bir şey. bütün işleri üzerinize yıkıyolar. ve siz paraya ihtiyacınız olduğu için bunlara katlanmak zorunda kalıyorsunuz. başka işe mi gireyim? pardon? seni de skerim piç. iş mi var mk. bu işi bile zor buldum.

    not:okudun mu lan? okuyup da eksilediysen alnından öpüjem.
    1 ...
© 2025 uludağ sözlük