rahatlığın göstergesidir amma velakin o işe çok yüksek ihtimalle alınmayacağının da göstergesidir. halihazırda daha iyi bir yerde daha yüksek maaşla çalışan tipin sergileyebileceği davranıştır zira alınsa bile o işte çalışmayacaktır.
olayı daha da detaylandırmak gerekirse, terlik, parmak arası, şort da son yılların modası olan paçasından yukarı doğru alevler çıkan mavi renkli şort olmalıdır.
parmak arası terliklerle şapadak şapadak içeri girilir, alev desenli şortla ortalık kasılıp kavrulur!
yürü be koçum, seni istihdam etmeyen işvereni sikeyim!
ne iş olduğuna bağlı olarak değerlendirme kriterleri değişebilmekle birlikte, karşı tarafta sanki iş görüşmesine önem verilmiyormuş, görüşülen kişiye saygı duyulmuyormuş gibi bir izlenim yaratacağından uygulanması pek tavsiye edilmeyen bir davranıştır.*
bunun tam tersi durum da söz konusudur; siz görüşmeye gayet ciddi, takım elbise ve cilalı ayakkabılarla gidersiniz ama bir bakarsınız, şirket gayet large, herkes şortlu, tişörtlü. hatta millet arada playstation oynuyor, langırt oynuyor, arada bir siesta yapıyor. o zaman da işe alınma şansınız gene düşer.
işyerinin kapısından geriye dönmeye sebep durum. kişinin iş ciddiyeti olmadığının delilidir. Denir ki; işe gittiğiniz her gün, çok önemli bir şahısla tanışacakmışsınız gibi kendinize önem verin, güzel giyinin. iş hayatının birincil kuralıdır.
işin ilginç yani, çalışanlarına sundukları aktivite ve boş zaman değerlendirme alternatifleri olarak diğer şirketlerden iki adım önce olan firmalarda da mülakata takım elbise ile gelme durumu istenmektedir. misal aktivite olarak playstation, bilardo masası bulunduran ve çalışanlara serbest kıyafet izni veren iş yerlerindeki mülakatlara şortla gitmenin aslında mantıken yanlış olmaması gerekir. zira zaten işe alınıp orada çalışmaya başlar başlamaz siz de diğer çalışanlar gibi şortla, terlikle işe gideceksiniz. belki de ilk izlenim denen şeye verilen önemden kaynaklanıyordur.
insana diğerleri arasında bir farklılık katıyor. genelde işe almıyorlar, ama olsun. bu bir gün almayacakları anlamına gelmez.
geçen gittim erkekler traşlı jilet gibi giyinmişler, kızlar abiyelerle. ben tişört, altına şort ve kirli sakal.
-burası falanca iş görüşmesi şeysi değil mi?
+yo burası yakamoz düğün salonu.
-asdasdsdfadsfsf pardon.
sonra buldum orda da aynılardı ama. herkes bana baktı ''kesin elenir salak'' bakışları. ben de bakışlarımla:
''süslü aptallar! dedim benim asıl zenginliğim kafamda''.
toplu görüşme başladı iki guruba ayırdı sayın işveren. bize konu verdi ''kadınların iş hayatındaki yeri sizce nasıl olmalı'' tartışmamız istedi. belli ki bir daha ki görüşmeye en çok sivrilenleri çağıracaktı.
(işveren uzaktan bizi izliyor biz tartışıyorduk.)
-bence kadın dini yönden de çok önemli.
+he he öyle.
*anne kutsaldır iç güdüsel hareket eder.
+la saçama saçma...
%kadın gerek sosyal hayatta gerekse iş hayatın da...
+la bi susun kadının yeri kocasının yanıdır!
umarım bu çıkışım bana artı puan katmıştır.
gelecek hafta içinde biz olumlu olanlara döneceğiz dendi. hadi hayırlısı.