kurumsal bir firmaya belirli bir pozisyona giriyordur. sözkonusu pozisyonun çalışma şartları ve maaş olanakları zaten bellidir. O işi yapmayanlar bile ufak bir araştırma ile bunları öğrenme şansına sahiptir. dolayısıyla gereksiz özgüven gösterisi yapmasına gerek kalmamıştır.
hata yapıyordur.
böylelikle işverenin onu rahatlıkla sömürmesine olanak tanır.
iş bulmak zor evet.
ama bir işte tutunmak da zor.
günün en az 8-9 saatini bir yerde geçiriyorsanız oranın koşullarının çoğunluğunun size -hepsinin demiyorum çünkü yok öyle bir şey- uyması lazım.
yoksa hem kendinize hem de işyerine zarar verirsiniz.
sizi kötü niyetle kullanmak isteyenlere baştan prim vermiş olursunuz.
mağdur maruriyetin ne ilk ne son temsilcisidir. asaletini kapitalizm canavarına meze yapmak istemeyen emekçidir. buna rağmen profesyonel iş hayatında yanlış bir davranıştır. insan kaynaklarında direkt vasıfsız staf damgası yenmesine neden olur. bir önceki işyerinden alınan ücret asla söylenmemelidir. buna rağmen talep edilen ücret mutlaka belirtilmelidir.
toydur. ne iş olsa yaparım ablalar abiler modunda, eli götünde ortalıkta dolaşan ve bu kafayla gittikçe uzun süre bunu yapmaya devam edecek olan kişidir.
işsizliğin yarattığı bunalımın ta dibine vurmuş kişidir. öylesine psikolojisi bozuktur ki çalışacağı işin şartlarını sormak aklına bile gelmez. iş olsun da nasıl olursa olsundur. bunu anlayan işveren de en insanlık dışı şartlar neyse onu sunar önüne. yazıktır o kişiye, allah yardımcısı olsun.
hayat bazı kişilere fena vurmuştur mecbur kalınca seçme şansı olmayarak işe gireyim çalışayım para gelsin diyen insandır, işverenlerinde en çok çalışmak istedikleri işçilerdir, ne söylense yapar maaşı 1 ay bile gecikse ses çıkmaz, mazlumu getirin bana seveyim doya doya şarkısıyla fabrika içinde keyifle gezer, bir gün hamallık yaptırır, diğer gün tuvaletleri temizler, nerede ihtiyaç olsa soru bile sormadan gider, iş yerinde iş kazısı geçirse bile patron öyle bir ayar çeker adam çalışma bakanlığına şikayette bile bulunmaz.