presentable misiniz en sinir olunanidir. bilindigi uzere presentable tanistirilabilir, eli ayagi duzgun insan anlamina gelir ki hicbir insan " tuhh bak hepsini tutturduk ama presentable degilim ki arkadas! " demez. kim kendisinin utanilasi bir ayi oldugunu dusunur ki de bu soru sorulur hic anlasilmaz kisacasi. ayrica ilgili olarak
- ingilizceniz nasil?
+ oldukca iyi.
- himm.. what is your name?
+ ohem. my name is the teşkilat
- ee what you hobbies?
+ my hobbies are, traveling, playing squash and smacking arses
- peki yarin gelin baslayin.
+ thanks.. *
mevcut ingilizcemi bile pratik yoksunluğu nedeniyle eksiltmiş olan işyerimde * pazarlama müdürüyle son mülakattayız; herşey iyi güzel belli beğenilmişim işe başlayacağım, sırf laf olsun diye muhabbeti ingilizceye döndürdü abla hobilerimi sordu benim için vazgeçilmez olan tiyatroyu söyledim ilk olarak ve bana 'why?' dedi aslında orda 'vay senin haline vay' diyerek uzaklaşmam gerekirdi ama altta kalmayacağım ya 'because theatre is love' demiş bulundum... neyseki bu trajikomik anı kültür sanat yoksunu para zengini ablamızın * bilet alıpda gitmediği oyunların biletlerini bana vermesine sebep olmuştu.
iş değiştirme hastalığından muzdarip -aslında mutluyum bu hastalıkla- biri olarak girdiğim sayısız mülakat neticesinde önerim bu saçma mülakat sorularına ayar verilmemesi gerektiğidir ordan uzaklaştığınızda arkadaşlarınıza konuyla ilgili geyik yapıp tüm alternatif cevapları sıralayabilirsiniz o yüzden mülakatta tutun çenenizi hayırlı olsun... işyerlerinde maalesef zekadan çok politik olup duruma göre davranabilmek daha fazla kıymet görüyor.