+ neyimden bahsedeyim amına kodum. Kendime bir Başarı hikayesi uydurup onu mu anlatayım? Veya neyi nasıl yaptığımı ballandıra ballandıra ağzına mı çalayım?
Diyemedim ya...
iş görüşmelerinde o kadar umarsız bir şekilde kendinize güvenin ki görüştüğünüz iş ile ilgili sizden daha iyisinin ender bulunacağına inansın o sikik plaza piçleri. Tüm istedikleri bu çünkü. Acımasız olacaksın senden daha iyi olmayacak başarı için herkesi ayaklarının altına alabileceksin. Karakterin başarı üzerine kurulu olacak ezeceksin. Profilin bu olacak.
Ha başvurun düşük bir pozisyon içinse "Efendi" "hanım" vesaire olacaksın fazla bilmeyeceksin profilin düşük olacak.
yeni bir iş için atılan ilk adım. geneli acıklı olur derler fakat benim görüşmelerim genelde eğlenceli geçer. ik harici patron ve türevleri ile yapıyorsam çok daha eğlencelidir.
genellikle firmanın ürünlerini görüşme öncesi epey bir inceler ve eksiklerini tespit ederim. görüşme sırasında eksikliklerini yüzüne yüzüne vurur üstünlük kurarım. 20 senelik çalışan gibi arıza çıkarmaya kadar yolu var. swh
beğendiğim ürunlerini takdir ederim. sektörde ki diğer firmaların faaliyetlerine beş dakika kadar vakit ayırırım.
kendi yapmak istediğim şeyleri anlatırım.
özetle kendinize güvenin genç arkadaşlar.
mezuniyet sonrası çalışmak istediğiniz firmayı siz seçin. merak etmeyin her sektör de zeki insanlara ihtiyaç var.
1. ben tecrübesizim gibi özgüvensiz cümleler kurmayın.
2. hayal satın. tecrübesiz olmanız yapmak istediğiniz şeyler olmadığı anlamına gelmez.
3. kendiniz olun. diğer türlü bütün tavırlarınız yapmacık olur. meriçleşmeyin görüşme sırasında.
4. heyecan saçmalığına kapılmayın.
5. özenli olun. giyiminiz kuşamınız düzgün olsun. ama damat yada gelinin kız kardeşi gibide gelmeyin.
6. muhakkak hazırlayabiliyorsanız önceden yaptığınız isleri dosyalayın. görüşme sırasında çok faydası olur.
7. ucuz olmayın. fiyatınızı siz belirleyin.
işsizlik dönemlerinin en sevdiğim aktivitesi. Tecrübe sordukları zaman profesyonel olarak iş görüşmelerine katılan prezentabl bir bağyanım diye eklemek istiyorum artık.
Prezentabl ne bu arada?
Son olarak; Türkçe öğretmeninizin bıngıldağını yumruklamak istiyorum.
Bugün ikinci kez katıldığım etkinlik. ilk çok daha heyecanlıydı. Üstünden 4 ay falan geçti tekrar görüşmek istediler. Umudum çok yok ama banada bir değişiklik olmuş oldu. Rakipler benden yaşça büyük ve tecrübe sahipleri. Neyse, cidden sıkıştırıcı sorular soruyorlar şirket ve sektörle ilgili araştırma yaparak gidin. Bildiğinizi bile unutabilirsiniz o kadar kıdemli insanların yanında. sonunda peki hayırlısı olsun her şey için diyecekler ve lutuf ederlerse olumsuz olsada geri döneceklerdir.
Edit: 100 gün önce girdiğim entrydeki iş bugun bu bahsettiğim iş.
iki yazdır düzenli aralıklarla yaptığım aktivite. bir yerden sonra muhabbet etmeye gider gibi gitmeye başlıyorsunuz görüşmelere o sıkıntı, ciddiyet sıfır. resmi olamıyorum, mesela kırık koltuğa oturup düşecek gibi olunca profesyonel kalamıyorum. zaten ben hiç profesyonel olamıyorum.
varsa iş görüşmeniz beni de çağırsanıza, maksat muhabbet olsun.
Kim oldugunun farkindaysan ve biraz da aklin basindaysa hic mesele degildir. Dogru yere dogru is icin basvurduysan ve kabul ediliyorsan sorun yok, edilmiyorsan da sirketin bir sikintisi var demektir.
4 aydır falan işsizim yarın çok ciddili bir görüşmeye gideceğim gerim gerim gerildim. şu hale bakar mısınız ekmek parası diye köpek gibi 3 kuruşa çalıştırdıkları yetmezmiş gibi bir de öncesinde psikolojik çöküntü yaşatıyorlar.
kimseye faydası olmayan yapay itici sorularından sıkıldığım görüşmeler. 5 sene sonra kendini nerede görüyorsun? en güçlü özelliğin ne? en zayıf özelliğin? vs. herkes zaten buna hazırlanıp birbirinin aynısı cevaplar veriyor. ya bi siktirin gidin
tecrübelerime dayanarak ik yerine patronla yapılan görüşmeler daha olumlu geçiyor. o ne istediğini biliyor, siz hangi şartlarda çalışacağınızı biliyorsunuz. o yüzden araya ik'yı sokarlarsa çok da kasmayın, yav hee he deyin geçin.
Bir süre sonra stratejik görüşmeci olup çıkıyorsunuz. Ama hayat çok tuhaf 'profesyonel görüşmeci' damgası bile yiyorsunuz ama sizi almıyorlar. Çarpraz sorgu, stres mülakatı, hepsini aynı anda göğüsleyip ufak sıyrıklarla atlatığınızı düşünüyorsunuz. Kolay olmuyor istenmemeyi kabul etmek efendim. En acı hadise yetiştirilecek tecrübesiz eleman arayıp görüşme sırasında 'tecrübe' aradıklarını söylemeleri. Kibirli damgası yememek için bile hazır olan cevaplarımı evirip çevirip anlattığımda oldu. Esas risk yönetimi budur ama oturup anlatamıyorsunuz. Okurken aklınızdaki şüpheleri gidereyim. Hatrı sayılır bir üniversiteden yüksek ortalamayla mezunum üstüne yüksek lisans yaptım bilgisayar bilgim çok iyi. ingilizce var anlamına gelecek kadar var. Hata yapmaktan da korkmam anladığınız gibi çalışkan ve bölümüne aşık bir gencim. internette iş görüşmeleriyle ilgili okumadığım yazı, izlemediğim video kalmadı. En büyük kusurum enayilik yapıp staj yapmamış olmak. Hayatım istikrar gösterdiğim birçok alanla dolu takım çalışmasında hep çok iyiydim. Bir lider değildim belki ama hep araştıran harekete geçiren ben olurum. Üstüne insanları desteklemeye motivasyonları güçlü tutmaya bayılırım. Daha da yazarım da... işte kendinizi yeterli ve hazır görürken bir anda çakılıyorsunuz efendim. 'onlar kaybeder' demek mümkün olmuyo üstüne köle olmayı bile kabul edeceğinizi söylemediğiniz için 'şirketiniz için asgari olan benim için uygundur' dediğiniz halde. Hayatımın şu evresinde tecrübe kazanmaya ve bir kuruma bağlanmaya, bir çocuğun annesine olan ihtiyacı gibi ihtiyacım var. Olmayınca olmuyor diye kabullenmeyip yırtınmaya devam ediyorum yıpranmamaya çalışarak. En büyük stres yönetimide bu olsun.
Okurlara tavsiye verecek konumdaysam eğer o stajı yapın. Bir broşür bile olsa satın ve sizden iyi birilerinin olduğunu ve her zaman olacağını bilip gelişmeye devam edin. Görüşme sırasında neler olacağı yazıyor her yerde fakat olmadığınız biri gibi görünmemek ve dengeli olmak ilkeniz olsun. Mütavaziliği elden bırakmayın, saygılı olun (bu da hayatınızın her notasında olsun) Herkese başarılar
sahte yüzler ile oyunculuk yapmaktır.
belki o gün gerçekten çok kötüsünüz. o işe sadece para için kısa süreliğine ihtiyacınız var. aslında hiç sevmediğiniz bir iş için görüşeceksiniz. ama hayat size öyle bir noktaya getiriyor ki karaktersizleşip gülmeye başlıyorsunuz. karşı taraf saçma bir espri yapsa bile yalandan kahkaha atıyorsunuz.
Öğretmen adayları için ekstra gerici görüşme tipi. Özel sektörde önce mülakata alırlar, arkasından örnek ders anlatımı yaptırırlar. Ben bu sözlük vasıtasıyla işveren kısmısına birkaç tavsiye vermek istiyorum.
-görüşmeye gelen adayı karşıladığınızda önünüzde o adayın cv'sini bulundurun. Gelen öğretmene "Ee hocam nereden mezunsunuz?" Demek sadece sizin kurumsal kimliğinizi zedeler.
-semtte bulunan civar okullardan haberiniz olsun. Hele hele bir dershaneyi temsil ediyorsanız iki sokak ötedeki koskoca liseyi hatırlayamamak gibi bir lüksünüz yoktur. Çünkü sizin hedef kitleniz o lisenin öğrencisidir.
-görüşmeye gelen adaya hülyalı bakışlar eşliğinde medeni durumunu ve memleketini sormayın. Hadi medeni durumu anladık lakin adayın memleketinin iş görme potansiyeliyle hiçbir alakası yoktur. Bunları sormaya harcayacağınız vakitte adayı çalışma saatleri, maaş, sigorta gibi konularda bilgilendirin.
-bu bilgilendirmeleri yapmadan adayı tek başınıza bir sınıfa götürüp ders anlatmasını istemeyin. Öğretmenleri robot olarak görüyor olabilirsiniz lakin o öğretmenlerin de duyguları, düşünceleri ve belli hazırbulunuşluk düzeyleri var. Hiçbir öğretmen karşısında armut gibi oturan tanımadığı bir adama, bomboş bir sınıfta boşu boşuna ders anlatmak zorunda değil. Aslında jüri halinde bile olsanız size ders anlatmak zorunda değil. Öğretmenin performansını çok merak ediyorsanız onu öğrencilerle dolu bir sınıfa koyup kamera vasıtasıyla izleyeceksiniz. Bu iş "çal kemancı, sen de söyle ulan üvertür karı." mantığıyla olmaz. Bu şekilde hiçbir öğretmenin gerçek performansını ölçemezsiniz.
iş görüşmeleri olduğu gün uyuyamamaktır. Heyecan mı bilmem ama benimki biraz korku. insan kaynaklarının, insan kaynakları olmayan biri ile görüşmesi çok ironik. Korkum bundan. Ben ik ile ilgili yaptıklarımdan bahsederken karşıdakinin sadece para odaklı yaklaştığı bir görüşme yapmak zorunda kalan bir işsizim sadece. Ayrıca ikyı sadece muhasebeye destek bordro ve özlükçü olarak değerlendiren işveren tarafından yapılan görüşme ne kadar verimli geçer ne kadar olumlu geçer??? Ben işçi motivasyonu diyorum, çalışan memnuniyeti diyorum, mutlu personel daha çok verim diyorum, karşıdaki para diyor. Ben de aynı şeyi diyorum aslında çalışana değer ver daha çok kazan. Hayaller biscolata erkekleri hayatlar göbekli kazım.... Hayaller işyerinde happy hourlar, hayatlar molasız günler, ödenmeyen mesailer.
Çok istediğim ve bir süredir beklediğim kuruma yarın iş görüşmesine gideceğim. Aynı öğrenciliğinde yaptığım gibi son gece neler soracaklarını tahmin ederek gelecek sorulara çalışacağım. insanı hem tatlı tatlı heyecanlandıran hem de bir güzel geren bir aktivite. Ayrıca dolap önünde “şimdi ne giyeceğim ben!” diye düşünerek saatleri harcatan aktivite.