orta okul yıllarımı mahveden yapıştırıcı ve boya gibi sevmediğim maddelerle beni uğraştıran, gereksiz asla beceri artırmayan sadece aile büyüklerine yağ çekmede yeni taktikler bulmaya yarayan ders.*
hiç unutmadığım bir derstir. öyle ki çok zevkliydi. bizlere ilk defa üretme fırsatı veriliyordu. ve öğretmenimiz de çok hanım, çok tatlı, teşvik edici biriydi.
yine bir derste herkesin kendi kafasına göre bir abajur yapması gerekiyor. herkes bildiği abajuru kendine göre yapıyor. ben ise eskiden kullandığımız o yeşil silgiye iki tane delik açıyorum büyükçe. hafif üst tarafa. içlerine o hatırlayın, küçük ampüllerden geçiriyorum. silginin altına (ayak misali) bir kare pil yapıştırıyorum. ampüller, teli geçirip pile bağladığımda ve silgiyi dik hale getirdiğimde yanıyorlardı. böylelikle küçük, şirin bir robot(umsu) meydana gelmişti. her ne kadar abajur olmadıysa da lamba temalı ve şirin olduğu için beş almıştım. sınıfın da en beğenileni olmuştu. hey gidi.
düğme dikmeyi ve ilik açmayı öğrendiğim derstir. başarabildiğime baya sevinmiştim. şimdi dersin adı teknoloji ve tasarım oldu. bir çok öğrenci ve veli sevmese de hakkıyla işlendiği taktirde çok iyi derstir. eskiden öğrenciler belli bir çalışmayı taklit ederlerken şimdi yeni tasarımlar yapmaktalar.