küçük ölçekli bir yerde işe başlayacaksanız kavganızı baştan yapın işverenle, sigorta maaş için verdiği sözünü bir aydan fazla uzatıyorsa o adam sizi ilelebet kullanacaktır bunu bilin çünkü ''halledecez'' ve ''bakarızların'' asla sonu gelmez. ayık olun kendinizi kullandırmayın, seçme şansınız varsa ki hep olur, yeter ki neyi nerede arayacağınız bilin. şartları ne olursa olsun eğer iş arayacaksınız ulusal çalışan, azda olsa kurumsallaşabilmiş bir yere girmeye bakın. diğer türlü kullanıldığınızla kalırsınız. elin oğlunu zengin etmek sizin işiniz değil, bilinçli olun.
hiç bir şekilde ilerleyemeyeceksiniz, en fazla usta başı olacaksınız, hiç bir zaman refaha ulaşamayacaksınız, hep çok çalıştırılıp az kazanacaksınız.
yabancı dili çok iyi geliştirin, orta iyi falan değil, çok çok iyi.
amerikan kültür e gidin mesela, ama öğrenmek için gidin, hevesle gidin. tabi ona gitmek için de para lazım dimi.
ah hayat zalım hayat, hayın hayat. namusunu sikeyim adalet.
cemaatçi bir tanıdığınız veya milletvekili dayınız amcanız yoksa devletle azıcık da olsa alakası olan kurumlarda işe giremezsiniz. çünkü işler fem dersanesine,anafene, fatih kolejine gitmiş cemaatçi çocuklarıyla ya da milletvekili akrabalarıyla dolu olacaktır.
itü, ytü, ODTÜ, Bilkent, Sabancı, koç ve boğaziçi üniversitelerinden birinden mezun değilseniz geçmiş olsun.boşuna uğraşır durursunuz. Allah'ıma çok şükür ki zamanında çalıştım ve yukarıdaki üniversitelerin birinde okuyorum.
bu siteyi tavsiye ederim, emin olun kariyer.net'ten daha iyi. bir de gazeteleri mutlaka karıştırın. özellikle avm ilanlarına bakın. avm deyip geçmeyin iyi para veren firmalar var.
daha iyisini bulana kadar, elinize geçen iş fırsatını değerlendirin.
işsizlik, değirmen taşı gibi olmaktır. Değirmen taşı buğday öğütmezse, kendi kendini kırmaya başlar.
Türkiyedeki işsizler ordusunun bir neferiyseniz, sakın ama sakın iş görüşmesine toplu taşıma ile gitmeyin.
Gidiyorsanız da kimsenin ayağına basmayın, bassanız da özür dileyin.
Şimdi nerden çıktı bunlar diyebilirsiniz. Size başımdan geçen bir olay anlatayım.
Yüce gönüllü, iyilik timsali, süper insan patronum olacak şahıs, nedense aklına bir sekreter almak gelmiş ve birkaç yere ilan vermiş ve ertesi gün geleceklerde, konuyla alakalı her işten anlayan bir adam profili çizdiğim ve o gün gözüne boş boş gezdiğim çarpmış olacak ki, benim ilgilenmemi istedi.
Neyse lafı uzatmadan, her zamanki gibi sabah tüm ploreterliğimle, metrobüse binmemle mini etekli bir bayanın topuğuyla ayağımı ezmesi bir oldu. her kibar istanbul beyefendisi gibi yavaş önüne baksana diye kibarca uyarmama karşın, ayağımı ezen mini etekli bayan, tam bir istanbul hanımefendisine yakışacak şekilde pis sapık diye metrobüste diğer insanların kulaklarının pasını silmek cihetinde kürdili hicazkar makamında bana seslendi.
Zaten metrobüsün kalabalığından usanmış olduğum için bir sonraki metrobüse binmek üzere bindiğim gibi indim.
Ofise geldiğim an bir de baktım ki, metrobüsteki mini etekli bayan mülakat için gelmiş.
Kendisinin özgeçmişinin ve bacaklarının şirketimiz için çok uygun olmasına rağmen metrobüste gösterdiği hanfendiliği şirketimiz profiline uymadığı için yollarımızın kesişmediğini söylemek zorunda kaldım ve başka bir mini etekliyi işe almak zorunda kaldım...