1 yıl boyunca tüm zararı karşılayabilecek kadar sermayeniz varsa kesinlikle başarılı olunacak eylemdir. (aslında ben şirketten değil, genel olarak bir girişimden bahsediyorum) bu yüzden, iyi bir sermayeyle kesinlikle başarılı olunabilir. hemen şöyle bir örnekle açıklayalım;
örneğin bir reklamcı açtınız; (reklam, yalnızca tabela vb. basılı reklamları kapsıyor) böyle bir yer için size, tabela işlerinden az çok anlayan en az iki tane ağır işçi gerekli. sigorta+maaş 1200tl diyelim, 2 taneden 2400tl. eğer ki corel draw vb. programlardan anlamıyorsanız size bir de grafikçi gerekir, tabelaların çizimlerini yapacak, kesici vb. aletlerin kullanımını üstlenecek düzeyde biri. ona muhtemelen daha fazla maaş vermeniz gerekir. sigorta+maaş 2000tl diyelim. ve dükkan kirası. 10 metrelik tabelaların yapılabileceği genişlikte bir dükkan olması gerekiyor, pek merkezi olmasına gerek yok ama dükkanların bol bulunduğu bir yere açarsanız işiniz biraz daha iyi gider. dükkan, yanında boş bir arazi olarak seçilirse çok işinize gelir. (tabelaları dışarı çıkararak rahatça işleyebilirsiniz) böyle bir dükkanın kirasını 1000tl olarak düşünelim (farkettiyseniz tüm masrafları minimum düzeyde tutuyorum.) şuan 5400 liralık bir giderimiz oldu bile. ufak kasalı bir kamyonet, kendi reklamınızın giderleri, malzeme parası falan derken giderleriniz 6000 lirayı bulacaktır aylık. yani, dükkanın devamlılığı için 72.000'liralık bir zararı kaldırabiliyor olmanız şart.
1 sene içerisinde böyle bir zararı karşılayacak kadar sermayeniz varsa, artık zararına çalışmamaya başlarsınız ve kârınız inanılmaz iyi bir şekilde artar. çünkü referanslarınız artar, referanslarınız arttıkça müşterileriniz artar ve böylelikle referanslarınız yeniden artar. 2. seneden itibaren 4. 5. 6. ağır işçiyi alabilirsiniz ve hatta 2. 3. grafikçinizi de işe alabilirsiniz. büyük şirketlerin işlerine iyiden iyiye el atabilirsiniz.
günümüz dünyasında özellikle de ülkemizde üzerinde iyi düşünülmesi gereken konu.
bakın artık sistem küçük sermayeyi ve bireyleri istemiyor. devir büyük sermaye devri. en basidinden son günlerden güncel bir örnek. bizzat başbakan mahalle bakkalı devrinin bittiğini, onların da sermaye birliğine giderek marketleşmesi gerektiğini açıkladı.
çaresizseniz çaresizsiniz sloganıyla desteklenebilir eylem.
mümkünatının olmadığını düşünenlerin tam tersine mümkünatının olabileceğini bir çok kobi ve mikrokredi kullanan girişimciler ispatlamıştır.
yalnız batmamak için bünyede aranan bazı şartlar vardır. şöyleki ;
kaybetmeyi de bir başarı olarak görebilmek.
yapılacak işin sizin kişiliğinize ne kadar uyum sagladığının farkında olabilmek.
iş ve işi tetikleyen her türlü faaliyeti çalışma şekli olarak değil yaşam şekli olarak görebilmek.
gerektiğinde herkese kulakları tıkayabilmek.
kısacası risk almaktan korkmamak.
eğer amaç para kazanmaksa "şirket kurup ofis kiralamak yeter" lafının komik kaçacağı olgu.
ne yapacaksın o ofiste? masa başında oturacaksın da gelenler sana para mı bırakacak? öncelikle ne yapılacaksa onun malzeme araç gereçleri alınacaktır ki bu bir masraftır, eğer yaptırılacak kişi varsa onun ödemeleri yapılacaktır ki bu bir masraftır.
ben gıda mühendisiyim örneğin, mühendislik işlevimi geçtim bir kere maliyet yüksekliği nedeniyle, en dandiğinden bir mandıra bile açmaya kalksam hatta devlet yarısına teşvik verse bile param yetmez açmaya.
bu kadar basit. eğer üretim yapılacaksa makinaları alacak kişi zaten gidip iş aramaz.
diyarbakır gibi az gelişmiş yöreler kapsamındaki illerde gerek ab fonları gerek devletin çeşitli kurumları ve yasalarıyla işler kurulup kendi işinizin sahibi olabilirsiniz. kurmak işin en kolay tarafıdır. önemli olan ne iş yapacağına ve nerede kuracağına ve devamlılığıdır.
zort diye iş kurulmaz efendim. sermaye ve çevre en büyük gereksinimdir. yıllarca ipsiz sapsız dolaşmış birisinin iş kurması hayal olmakla birlikte, böyle bir işe kalkıştığında sonu dipsiz kapkara bir kuyuya girmekten öte değildir.
tabi çalışır 5-10 sene bir miktar parası vardır, olur da işsiz kalır. alternatif olarak iş kurmak iyi bir seçenektir. bir insan yüz tane iş dener, olmaz. yüzbirincide şansı döner milyarder olur. birşeylere atılım çoğu zaman boş bir çaba değildir. tabi maddi ve manevi bir birikim söz konusuysa...
ilkokuldan terk, ganyan bayiine abone olmuş, iki ile ikiyi toplayamayan adam iş kurmaya çalışırsa, başkalarının bitaraflarını yalamaya tekrar ve tekrar mahkum olur.
kısacası çalışmadan bir bok olmaz abicim.
işkur'un açacağı bir eğitim ile kolaylaştırılan hadisedir. eğitimde başarılı olan arkadaşlara 4000tl teşvik ile beraber 40000tl de uzun vadeli ve faizsiz kredi verilecekti enson bir sitenin haberine göre.
hayatın başlı başına bir garantisizlik olduğunu, ve bu garantisizlik içinde yolda yürürken bile düşüp kaldırıma başının arkasını çarpıp ölme riskleri bile varken yaşayanbiliyorken, hayatını daha da güzelleştirecek risklerden kaçma gereği görmeyen girişimci kişiliktir. başarılı da olsa başarısız da olsa kendine güveni tam, hırslı ve yaratıcıdır.
masraf kalemlerini iyi hesaplamak gereklidir.
Personel giderleri SSK,KDV, Geçici Vergi, Bağkur, Yemek ücreti, Muhasebe gideri, Kırtasiye Gideri, Çay,şeker, Temizlik malzemesi, Telefon,Elektrik, Su gideri içme / kullanma, Demirbaş, Resmi defter tasdik gideri, Tüpgaz, bına ısınma, aidat, ticaret Odası aidatı, benzın -akaryakıt, Kira, şirket kasko, sıgorta gideri bunlar aklıma gelenler.ilan reklam , çevre, motorlu taşıtlar ödemeleri, Bırde yapacağınız işin malzeme ve ekıpmanlarının alım satımı falan derken uzarda uzar.
ticarette kaça sattığın değil, kaç'a aldığın önemlidir. Herkes yapamaz. 2 defa düşünmek gerekir.
- Muhasebecinizin çok akıllı olması da şart. Şirket zararda iken karda gösterir birde
resmi borç altına sokar sizi vay halinize.. Her alışverişinizi şirket adına fatura ettırın. Gider kalemlerinizi herzaman kayda aldırın. Dedim ya ticaret bu. Akıl+şans+bırde dil lazım.
masanın önünde değilde arkasında oturma isteğinde kaynaklanabilecek durum. yani şirket şirket gezip, masanın arka tarafında oturan yetkilinin sizi işe almasını beklemektense,kendi işimi kurar rahat ederim düşüncedir.
limited şirket in en az sermaye tutarı 5000tl dir.
anonim şirket in ise en az sermaye tutarı 50.000 tl.
limited şirket kurmak için muhasebeciye vereceğiniz en az tutar 5000 tl den başlar zaten. ortaklar oluşturulacak (en fazla 50 ortak), bir sürü gideriniz olacak, dönem sonunda kar etmeniz bile neredeyse imkansız. şirketler 1-2 yılda başa baş noktasına gelip sonraki yıllarda kara geçerler ancak.
tabi bu sizin seçtiğiniz sektörünüze bağlı olarak zaman diliminde değişmeler olabilir. kaldı ki türkiye de öyle şirket kurmak kolay değil.
bir ton evrak hazırlamanız gerekiyor. evraklar için bile takipçi tutabilirsiniz. ticaret bakanlığından, bulunduğunuz ilin sanayi odasından onay almanız, tescilciden tescil almanız gerekiyor. herşeyiniz dörtdörtlük olmalı. yoksa tescilinizi alamaz ve tüzel kişilik kazanamazsınız. şirket kurmak için başta sıçmanıza bile para öder duruma gelebilirsiniz.. daha bi de dönem sonunda envanter ve bilanço için tekrar muhasebeciye alo çakmak durumundasınız. o da bi 5000tl cikten başlar.
sırf muhasebeciye tek bi adama hiç bir üretim yapmadan en az ama en az 10.000 bayıldınız..
gidin çalışın mk. etrafta ekmek var bulmasını bilene. kolaydı zaten şirket kurmak. he deyince şirket kuruluyordu zaten. sadece sermaye yeterli değil ki. sektörde isim yapmanız lazım ki tüketici sizi seçsin.
boş hayaller bunlar. anlık sevinçler sadece.
daha anonim şirketten bile bahsetmedim götünüz uçuklar diye.
esenle kalın.