Arabayla yaptigimiz saatler suren antalya-izmir yolculugunda tamamen bu kizimizin sectigi sarkilari dinledik. Dinlerken de her grup/sarkici hakkinda binlerce kelimelik didaktik monologlariyla beni insanliktan cikardi. Sarkilar icin yazarların şarkı listeleri basligina bakiniz. Mesela bugun burzum'la ilgili her seyi ogrenmis oldum. Neden mi? Bir nedeni yok.
Cevat sakir kabaagacli, bildiginiz adiyla halikarnas balıkçısı hayrani olan bu hanim kizimizin kafasina estikce duzenledigi 'ulkemizin ucra koselerini taniyalim' gezilerinden yalnizca biriydi bu. Yolda sectigi sarkilar dinlenir, herkese bir siir kitabi dagitir ve harika bir yolculuk gecirmenizi ister. Bir bucuk saatte bir mola verilir ve her sey gayet aciktir: birinci mola makyaj tazelemek icin, ikinci mola yemek icin ve ucuncu mola da tatli icin.
Bu ucra koseleri tanima yolculugu genelde ege ve akdeniz kiyilarini kapsar. Kafayi halikarnas balikcisiyla bozmus yazarimiz kiyi seridindeki koyleri gezerken dunya harikalarina bakiyormus gibi buyulenir.
Bu yine bir koyle sevisirmiscesine onu ozumsedigimiz, pis havasini cigerimize sokusturdugumuz sozde 'ucra' koyden kamerama yansiyan birkac kareyi sizinle paylasmak istiyorum.
Bu da nasil desem bir ev galiba, etrafinda sineklerin ucustugu, bir hayvanin diskisina basmamak icin yere bakarak yurumeniz gereken bir yerde bir ev: http://hizliresim.com/4mMWqY
Bugun gordugum en guzel sey ise sari bir guldu. Gul sevmem aslinda ama o kadar pisligin icinde onu sevmeliydim. 'Bataklikta bir gul gibi solup gitsin guzelligim' sozu aklima gelince ondan da vazgectim. Ne yapsam olmadi.
Hayatimdaki en igrenc ogle yemegini yedim. Hayatimdaki en mavi denizi gordum. Ama maviyi de sevmem, cok soguk bir renk. Bolca yesil vardi ama o da fazla boldu.
Bu da boyle bir gun oldu. Neyse ki aksamin planini ben yaptim; su an bodrum'a gidiyoruz. Orada kalip tamamen benim istediklerimi yiyip bir barda 'haftalik geleneksel tekila gecemiz'i yapacagiz.
Hepinizi tutkuyla ve sehvetle opuyor ve bodrum'da olanlarinizi gecemize davet ediyorum. Hepiniz davetlisiniz, sevismek uzere.
Bir önceki gecesinde yağmur yağmış ve ortalığın çamur deryasına büründüğü bir günde, en yeni takım elbisenizle iş toplantısına seyirttiğiniz sırada, holivud yıldızlarına benzedim yaf diye içinizden böbürlenirken plazanın girişine on metre kala, sokağın ortasında yere kapaklanmak.
*Erken kalmak
*Okul yolu çekmek
*Okula girerken sırat köprüsünden geçmek
*Dengesiz ve iğrenç esprili bir sınıf ortamı
*Matematik dersi
*Bir sürüde ödev....
öncelikle bir kabus ya da nahoş bir rüya ile güne başlamak daha sonra kahvenizin bittiğini farketmek, trafik de sıkışıp kalmak artık o günden hayır beklenmeyeceğinin hatta mümkünse bir an önce bitmesi için dua etmeniz gerektiğinin işaretleridir.
gerekli olanlar,
meraklı ve sinir bozucu bir muhasebeci
her zaman bir şeyi 20 kere anlatman gereke bir iş arkadaşı
kendini dünyanın en zeki insanı sanan patron kardeşi.
ne istediğini bilmeyen bir müşteri.
artık seni sevmiyorum diyen sevgili *. ilişkinin uzunluğuna göre önünüzdeki günleri haftaları hatta belki de ayları bile iğrenç gecirmeniz için yeter de artar bile kendisi.
posta kutusundaki elektrik + su + doğalgaz + internet + telefon + cep telefonu faturalarının toplamının 600 lirayı aştığını görmek. dahası bu altı faturanın da son ödeme tarihlerinin ikişer hafta geciktiğini farketmek...
uyku alınmamış, ders vakti yaklaşmış, midenizin tuhaflığı ve yorgunluk yemek yemekten de alıkoymuştur zavallı bedenlerinizi... üstelik derste de başarısız olduğunuz gerçeğiyle yüzyüze gelmiş özgür kılmayı çoğu kez düşündüğünüz ruhlarınız, bedeninize düşman kesilmiştir. gözünüzde sadece bir kış uykusu canlandırırken, sekiz adet derse girer... bişey yiyemez ve uyuyamazsınız... yatağa girdiğinizde de yorgunluktan uyuyamazsınız uzun bir süre... uyursunuz kabus görüp uyanırsınız, üstelik sınavdasınız kabusta... (bkz: bugün)
sabah kalkıldığında saatin 2 olduğunu görmek tüm önemli dersleri kaçırmış olmak iğrenç bir baş ağrısı ve geceden downloada bıraktığınız torrentin kendi kendine iptal olduğunu görmek günü bok etmeye yeten ufak nedenlerdendir.
bir adet gerçekleşemesi gereken ve gerçekleşmeyen iş
bir tutam para bitmesi
akabinde kavrulup eklenmesi gereken trafik kazasından sonra bol bol tuzlanmış aile sorunları.
üzerine ertilip gezdirilecek sağlık sorunlarından sonra hepsini fırına atıyorsunuz... 15 dakika 200 derecede beklettikten sonra bir adet spor takımı yenilgisiyle servis ediyorsunuz.
bunun yanında biraz daha "acı" eklemek isterseniz bir adet akraba ölümü ve 1\3 kadar başınızı belaya sokacağınız bir kaç gereksiz iş koyun, tadından yenmez.