rektörlere istedikleri isimleri atadılar, şimdi de keyfini çıkarıyorlar.
artın iran'a dönmek için baskılar da başlar ufaktan. hadi bir halt bilmiyorsanız açın persopolis'i izleyin, belki anlarsınız.
türbanla okumak isteyen okuyabilir, buna mani yok. tabii, akp zihniyeti uzaklaştıktan sonra..
ha bir de zaten ''sikerim yasağı lan benim okulumda isteyen istediği gibi girer'' düşüncesiyle işleyen okullar vardı. onlar kafalarına göre takılmayı seçerlerdi. bir şey olsa oralarda olurdu değil mi?
öğrenci sayısına ve okul yapısına bakarsak iki tip okul arasında dağlar kadar fark var. iş, türkiye'nin en köklü okuluna kadar uzandıysa sonrasında bizi çok daha çetin günler bekliyor demektir.
laiklik karşıtı eylemlerin odağı olduğu mahkemece onaylanmış bir parti iktidardayken, adımı söyleseler şüphelenirim o yüzden kimse demokratikleşiyoruz diyerek geyik yapmasın.
bu gelişmeyi özgürlük olarak adlandıran arkadaşları, bir mayıs geliyor; o gün meydanda ve sözlükte "özgürlükten" yana tavır aldığını görebilecek miyiz?
yoksa ohhh ulen polis iyi dövdü, gomünistleri mi diyeceksiniz.
hayır sizin özgürlük anlayışınızı biliyoruz, gerici unsurlara gelince "özgürlük" kavramını kullanan işgüzarlar, gerçek özgürlük kavramına gelince, en ala faşist kesiliyorlar.
türban özgürlük değil, aksine kadını köleleştirmektir, bir takım demokrasi ve özgürlükçü düşündüğünü zanneden insanlar türbanın tarihçesini bilmek zorundalar.
bakalım bir mayıs geliyor; bu arkadaşları emekten yana tavır aldığını ve emekçinin yanında olduğunu görmek isteriz.
türkçe ezanın kaldırılması dönemindeki gibi bir sevinç yaşıyorum... o dönemi görmedim şükür ama muhtemelen böyledir. ayrıca esnafın camlarını kırmakla özgür olduklarını sanan bir zihniyetten de anlayış beklenmemeli...
kapanmanın aydınlanmayı önleyeceğini düşünen beyinleri * üzen olaydır. bu nasıl bir düşüncedir lan. aydınlanmak dini inançları bir tarafa atmayı, insanların kişisel düşüncelerini hiçe saymayı, birbirlerine saygılarını bir tarafa atmayı mı gerektirir?
3 ay boyunca tekel direnişine, gözlerini kapatan, sağır olan ve bugun bu saatlerde "demokrasi" adına tekel işçileri ankara da dayak yerken, bir taraflarını kapatmak için demokrasi ve özgürlükten bahseden bireylerin altında doluştuğu başlıktır.
arkadaş demokrasi ilericilik ile algılanan bir kavramdır. siyaset biliminde birçok kavram yerle bir olmuştur, sermaye döngüsü ile üreten, ürettirilen ve sürekli tüketim için yaratılan yeni dönemde normal karşılamak gerekir.
ama şunu anlamıyorum demokrasi ile gericiliği nasıl utanmadan yan yana getiriyorsunuz.
yersiz korkak laikçi disiplinin insanların kafalarının içine,dışına,giyimine,kuşamına,düşüncesine,ibadetine... uygulanmasından sonra,bunu destekleyen laikçi yalaka öğrenci tayfasının hayallerini,umutlarını,okuma azimlerini yıkan,ve bunu öğrenen rektörün büyük bir pişmanlık duyup kararını değiştirmesini sağlayan,ex-decision.
bu saygıdeğer üniversite islami kesime gösterdiği ilgiyi ve anlayışı acaba neden bildiri dağıtan, kendi fikirlerini özgürce ifade etmek için okul bahçesinde toplanan gençlere göstermiyor anlayamıyorum. Bu arada 28 şubatın izleri siliniyor heyoo diye dolaşan arkadaşlara sormak istiyorum acaba 12 eylül'ün izlerinin silinmesi de gerekmiyor mu üniversitelerden ? ben bir üniversite öğrencisiyim ve normal halimle başka bir üniversitenin kapısından kimlik göstermeme rağmen rahat rahat giremiyorum o okula girmemi engellemek için üniversite yönetimleri hertürlü yolu deniyor ama ülkenin şu hasas döneminde böyle bir olayın olamsı insanlar tarafından art niyetsiz bir hareket bir özgürlük desteği olarak görülüyor. bu insanlar acaba üniversitelerin durumundan nasıl bu kadar bihaber şekilde yorum yapabiliyorlar, üniversitelere özgürlük ancak ve ancak öğrencilere verilecek düşünce ve hareket özgürlüğü ile verilebilir allah aşkına ağzınıza çalınan bir parmak balla oh be özgürüz artık düşüncelerine kapılmayın.
not: türbanlı kardeşlerim alınmasın anlatmak istediğim şey türbanla üniversitelere girmek şeriata sebep olur değil fakat böyle kritik bir dönemde de bu yapılan iş değil...
'merhaba ben kuran-ı kerim'e haliyle de senin cahil, kör ve sonsuz ızdıraplar çekmesi gereken biri olduğuna inanıyorum. referansım ahanda bu.' demektir.
bunu gülümseyerek karşılayanlar, almanya'da nazi üniformalarıyla üniversitelere girildiği gün de gülümseyeceklerdir. tabi nazizm, siyasal islam'a göre daha az insan öldürdü ama olsun. ona da sevinirsiniz.
bu haber gerçekse kemalistlerin yüzlerini görmek isterdim. cunki biliyorum ki güçlü bir devlet olma yolu tam bağımsız tam özgür bir devlet olma yolu tabanında bulundurduğun halkı saymaktan geçer. bu devletin hiç bir kurumunda türbanlı vatandaşlarımız yokmuş gibi davranmak devlet olmak mantığıyla örtüşmez. darısı diğer okulların başına... bunca yorum yapıyorum sanmayın ki akpliyim. ben hiç bir partiyi desteklemem. benim sadece bildiğim bir kac şey var. herkese adil olmaya calışıyorum. ama hiç bir yazımda tepki cekerim , sözlükte sevilmeyen olurum. umurumda değil açıkcası. ben bildiklerimi ve inandıklarımı yazıyorum.
Bu ülkenin hürriyeti ve cumhuriyetin kurulması için cephede bile namazını aksatmayan atalarımızın kemiklerinin sızlamasına sebep olacak olaydır. Olay laiklik ya da dincilik değil, bu ülkenin vatandaşlarını birbirine düşürmek için planlı şekilde kadrolaşanların, uzaktan kumanda ile yönetilen maymunların amaçlarına ulaşmasıdır. Ayrıca 20'li yaşlarına geldiği halde hayat içinde kendine ait fikir yapısına sahip olamayan, gruplarla hareket eden koyunların olduğu gerçeğidir. Laik ya da kökten dinci olmadan önce insan olmayı öğrenmek gerektiğinden bir haber insanların atışmalarıdır. Az biraz insan ve az biraz akıllı olanların bu oyunlara gelmeyeceğini umut ettiğim olaydır.