Karanlık bir yanınız, kabuk bağlamış bir yaranız, durduramadığınız bir iç kavganız vardır. Öyle ki o insana ulaşmak için sarf edilen emeğin yerini bir anda korku alıverir. Biraz yapabilmek, biraz kaçabilmek, biraz unutabilmek için içilir. içmeden dokunamamak dokunur insana.
Bir insan sevdiği kişiyi içinde yani platonik olarak sevgi besliyorsa durum içler acısı. Yaşadığım bir duygu.
Onun sesini duymak için yanıp tutuşan bir can, göz göze gelince seni seviyorum demek için bir dk seni anlaması için bir saniye bekliyor insan. Bu anlattığım ne ki bir de sizlerin yaşadığıboz var daha net anıları canlandıran. Biraz korku var ya bir daha asla eskisi gibi olamazsam diye bütün sebebi bu bence "içmeden dokunamamak" nedir diyenlere.