şu anda,
çatal bile kullanmadan,
üstelik de daha kaynar iken,
ilk ısırığın ağzını yakacağını biliyorken
ve gecenin bu vakti bulamayanları da düşünmeden,
bunu sözlüğe yazmak
günahtır.
seyit ali aral'ın penguen'deki köşesinin adı. akıcı, sade, keyifli bir dille anlatır derdini. konudan konuya sıçrar ama olsun klavyesinden bal damlıyor sanki. her hafta severek okuyoruz.
zeytinyağlı sarma ve iskenderle birlikte en sevdiğim tat. öyle ki facebookta aylardır içliköfte soyadını kullanmışlığım vardır. arattırmayın değiştirdim bir süre için. yapımı çok zahmetlidir. sırf bu yüzden bile güneydoğulu bir kızla evlenmek istediğim oluyor ki gerçekten öyle yapıcam sanırım.
memleketimin iftihar edilecek icatlarından biri...yörenin tüm yemeklerinde ortak kullanılan unsurlarla hazırlanır.(baharat, kıyma, acı biber ....) Her yediğimde mucitlerine hayır duaları okurum ama yapması ustalık gerektirdiği için herkesin hazırladığı içli köfte bir olmaz.yani ustasından yediğin zaman pek güzel olur.
güneydoğu yöresine ait bir yemektir.yapılması zordur ve marifet ister.eğer etrafınızda yapmayı bilen biri yok ve gittiniz günün birinde iyi yapan birinden yediniz de sevdiğiniz yemek diye ilan ettiyseniz ayvayı yediniz demektir efendim.
anneannemin harika yaptığı yemek.bulguru inceciktir,kıymasına biraz kuyruk yağı koyar bu ayrı bir lezzet katar.çatalla böldüğünüzde akan yağı harika bir lezzet harika.**
valide hanımın, küçükken bizlere yedirmek için türlü oyunlar oynadığı ancak ne kadar lezzetli olduğunu daha yeni anladığım harika yemek türüdür. Valide hanım, bir tencere içli köfteden birkaç tanesinin içerisine minik kürdanlar koyarak, "Kim kürdanı bulursa, o beni daha çok seviyor" diyerek biz ufak veletleri kandırıp bolca yedirmiştir.