zaman akıp giderken insanın kendine ayırdığı bir kaç saatini ,
ertesi gün işe gitmeyi düşünmeden ,
sabah kalkıp , her zamanki yaptığı şeyleri tekrar edeceğini düşünmeden ,
her bardakta biraz daha iç benliğine ilerleyip sorgulayabilmek ve sadece içip güzelleşmek .
Günlük hayatın sıkıntısından biraz silkeler insanı, her şeyin aynı olmasından. Kişiyi bedenin ve aklın dışına çıkarıp duvara yapıştırır. Sanırım içmek, ertesi sabah tekrar hayata dönülebilen ve her gün tekrarlanabilen bir intihar şeklidir. Charles Bukowski....
içki içmek.. alkolü ve alkolsüz diye ikiye ayırmak lazım. bira,viski,rakı,limonata,cola,nektar,soda ve hatta su bile içilebilen içkidirler. içeceğin alkollü veya alkolsüz olması tercih meselesidir.
Tek başına da güzel olan eylemdir.
Ama hiç bir zaman arkadaşla içmenin yerini tutamaz.
Radyoda ki o müzik eşliğinde çalan şarkı o muabbet ve mezelerle birleşince,
içki içmenin keyfi bir başka artar.
içini döker insan, rahatlar. Keyif vericidir ve aynı zamanda günahtır.
hayatımda en keyifle yaptığım eylem. tek başıma olanından da özellikle keyif alıyorum. eğer cennette yoksa rakı, direk gitmekten vazgeçecek kadar da büyük bir rakı tutkunuyum.
Bir hutbesinde Hz. Osman r.a., Allah Tealâ;ya hamd ü sena ve Rasul-i Ekrem s.a.v. Efendimiz;e salât u selamdan sonra halka şöyle seslendi:
Ey insanlar! içkiden uzak durun. Zira o, bütün kötülüklerin anasıdır.
Sizden önceki kavimlerden birinde ibadete düşkün bir adam vardı. Kadınlardan uzak dururdu. Bir gün insanları yoldan çıkarmayı meslek edinmiş bir kadın ona musallat oldu. Kendisine haber göndererek, bir meselede şahitliğine ihtiyacı olduğunu bildirdi. Adam, kadından haber getiren hizmetçi kızla birlikte kadının yanına gitti. Eve girdiğinde, girdiği her kapı hizmetçi kız tarafından üstüne kapatıldı. Bu şekilde adam, süslenip hazırlanmış olan kadının yanına kadar vardı. Kadının yanında içki dolu bir kâse, bir de çocuk vardı. Kadın şöyle dedi:
- Vallahi seni şahitlik için çağırmadım. Seni ya bana sahip olman veya şu içkiden bir bardak içmen yahut da şu çocuğu öldürmen için çağırdım. Eğer bunlardan birini yapmazsan bağırarak insanları başına toplar, seni rezil ederim.
Adam, kadının söylediklerinden birisini yapmaktan başka çaresi olmadığını görünce (en az zararlı seçenek olduğunu düşünerek) içkiden bir bardak içmeyi kabul etti. Kadın ona bir bardak verdi. Adam içkiyi içince (içkinin tesiriyle) bir bardak daha istedi. Kadın bir bardak daha verdi. Derken adam sarhoş oldu ve hem çocuğu öldürdü, hem de kadınla zina etti.
Bu sebeple içkiden uzak durun! Allah'a yemin ederim ki, iman ile içki alışkanlığı bir kalpte bir arada bulunmaz. Eğer bir adamda bunların ikisi de varsa, çok geçmez biri diğerini dışarı atar.
(Hz. Osman r.a., bu rivayette anlattığı kıssayı Efendimiz s.a.v.den işitmiştir. Aşağıda zikrettiğimiz kaynaklardan Beyhakî ve ibn Hibbân bunu tasrih etmiştir.)
(Nesâî, "Eşribe", 44; Abdürrezzâk b. Hemmâm, el-Musannef, 9/236; ibn Hibbân, es-Sahîh, 12/168; Beyhakî, Şu'abu'l-Îmân, 5/10)
Hz. Osman r.a. bir başka hutbesinde de Allah Teala'ya hamd ü sena ve Rasul-i Ekrem s.a.v. Efendimize salât u selamdan sonra şöyle dedi:
Şimdi size bir hadis nakledeceğim. Onu size daha önce nakletmekten beni alıkoyan sebep, sizi esirgeme düşüncem ve size kıyamamamdan başka bir şey değildir. Ben Rasulullah s.a.v. Efendimizin şöyle buyurduğunu işittim:
Kim bir gece müslümanların harim-i ismetine (malına, canına, namusuna) bir zarar gelmemesi için nöbet tutarsa, o gece onun hakkında, geceleri nafile namaz kıldığı, gündüzleri de oruç tuttuğu bin günden daha hayırlı ve faziletlidir..
kendinizi rahatça oyalayabileceğiniz entellektüel uğraşlarınız varsa yalnız başına içki içmek de dostlarla bir muhabbet ortamında içmek kadar keyifli ve zihin açıcıdır. ama şu da belirtilmelidir ki yalnız içmeyi sevseniz bile belli bir süre sonra iç sesiniz bastırılamayacak hale gelecek ve, ya telefona sarılacak, ya da msn'ye koşacaksınız büyük ihtimalle. kendinizi gecenin bir vakti sokağa atmanız bile mümkündür ama bunu şahsen tavsiye etmemekteyiz.
içkiyi -en yüzeysel seviyeden sınıflandıracak olursak- iki türlü içmek vardır.
biri adam gibi içmek.
diğeri de sapıtırcasına içmek.
adam gibi içenler mutlu, güzel günlerinde ve kederli günlerinde içerler.
bir senede toplasan en fazla 10 defa içerler. düğünde, dernekte, bir dostla sahilde, yılbaşı sofrasında aileyle vs.
sapıtırcasına içenler zaten dayak yemeye mahkumlar. bu kişiler tasvip edilemez.
içip etrafa saldırmak, başkaların namusuna yan gözle bakmak içkinin kendisine değil, içmeyi
bilmeyen dingile mal edilmelidir.