içinizdeki üzüntüyü saklama çabası

entry19 galeri0
    19.
  1. göz pınarlarına kilit vurma, dudaklara yapay bir gülümsemeyi sabitleme, etrafta konuşulanları anlayamama dolayısıyla dikkati üzerinize çekecek herhangi bir tesadüfe maruz kalmama dileği, aldığınız hiç bir nefesteki oksijenin varlığını hissedememe gibi geçici ancak delici ruh haline sebeptir.
    yanlış yerde, yanlış insanlarlasınızdır zira doğru yer sıkı dostun yanı yahut sadık yalnızlığınız olmalıdır. her duygu insanı insan yapandır dibine kadar yaşanmalıdır.
    0 ...
  2. 18.
  3. insanın içinde bir sıkıntı, bir daralma, bir bunalıma neden olur bu çaba. patlama noktasına getirir insanı.
    0 ...
  4. 17.
  5. insanı içten içe çürürtür helede kendinden bile saklamaya çalışıyorsa.
    0 ...
  6. 16.
  7. 15.
  8. bunu başaranlara duygusuz damgası yapıştırılır. kimse bilmez ki üzüntülerini.
    0 ...
  9. 14.
  10. mide kanseri olmanıza sebebiyet verir.
    1 ...
  11. 13.
  12. içinizdeki üzüntüyü saklamak için gerekli olanlar;

    olabildiğince sabır,
    bir tutam yalan gülümseme,
    biraz kabullenme duygusudur.

    bunlardan sonra vücudunu saran bir titreme krizidir. sabır eder kendini ağlamamak için sıkarsın, gözlerinden akacak yaşları engelleyip yalan gülücükler atarsın, kafanı dik tutmaya çalışırsin gözyaşların süzülmesin, olayı kabullenmeye çalışırsın etrafı dağıtmak, sebep olanlara bağırmak yerine sadece dişlerini sıkmakla yetinirsin.

    bunları atlatabilmek için gerekli olanlar;

    sıcak bir adet anne kucağı,
    huzur dolu bir çevre,
    sağlam bir beyindir.
    2 ...
  13. 12.
  14. içindeki öfkeyi bastırmaktan daha zordur. acı bastırıldıkça daha çok acıtır.
    1 ...
  15. 11.
  16. çabalarsınız, çabalarsınız ama anlaşılır. ne kadar saklamaya çalışırsan o kadar belli edersin o üzüntüyü. kaçamazsın.
    0 ...
  17. 10.
  18. "can benim, düş benim, ellere nesi?" dizsesi gelir aklıma hep böyle durumlarda.

    not: arkadaş çevrenizde, üzüntünüzün içinde dedikodu unsuru yoksa eğer öğrenmek isteyen pek çıkmıyor zaten.
    1 ...
  19. 9.
  20. 8.
  21. sürekli durgun olma, ya da abartılı bir neşeyle ortada dolaşma hali. her durumda dikkatli bir gözün ayırdedebileceği bir tablo.
    0 ...
  22. 7.
  23. sahte gülüşlerle saklanır çoğu defa, ama sizi tanıyanlar mutlaka anlar içinizde bir hüzün olduğunu...
    2 ...
  24. 6.
  25. çok takdir edilesi bir durum değildir. zira ilerki yıllarda depresyon ve türevleri şeklinde bünye üzerinde onarılması güç sonuçlara neden olabilir. bu durumlarda söv kardeşim deşarj ol şöyle. sağlığından kıymetli değil!
    2 ...
  26. 5.
  27. 4.
  28. gözyaşının içeri doğru akması durumudur.
    suratta sahte bir gülücükle bu durum toparlanmaya çalışılır.
    4 ...
  29. 3.
  30. kan kusup kızılcık şerbeti içmektir. bulunduğunuz ortam ağlamaya müsait değildir. çünkü ağlamak bir güçsüzlük göstergesidir. etrafta kuyunuzu kazmaya çalışan onlarca insan varken, zaaflarınızı belli etmeniz bir aptallık olur. bir nevi kalkandır bu davranış biçiminiz.
    bunun başka bir nedeni de sevdiğiniz insanları dertlerinizle üzmek istememenizdir. çünkü kendiniz için üzülüyorsunuzdur zaten. bir de onlar üzülürse siz ağlıyorsunuz diye ikiye katlanır üzüntünüz. oysa onların sevinçlerine tutunup atlatmak vardır bir şeyleri. ya da kafayı bir an önce başka şeylerle meşgul etmek gerekir. gözlerinizden anlarlar, saklayamazsınız o ayrı.
    5 ...
  31. 2.
  32. kendinize de çevrenize de zarar verebilecek çabadır. üzüntünüzü kendinizden de saklamaya çalışıyorsanız, içinden çıkılması daha zorlaşan durumdur...
    2 ...
  33. 1.
  34. dünyanın en zor işlerinden biridir. içinizde sürekli bir ağlama hissi vardır ama ağlayamazsınız etraftakiler hüznünüzü anlamasın diye! işte o zaman boğazınıza birşeyler düğümlenir sanki, yutkanamazsınız bile. gözleriniz hep nemlidir; hani dokunsan ağlarım hesabı. yine de tüm kuvvetinizi toplayıp saklamaya çalışırsınız bu halet- i ruhiyenizi. etrafa yalancı tebessümler sergilersiniz. en acı olanı da budur zaten. yalandan gülmek! bi zaman sonra dayanamaz banyoya koşarsınız; açarsınız suyu başlarsınız için için ağlamaya. kimse duymasın diye son noktaya kadar açarsınız musluğu. sonra elinizi yüzünüzü yıkarsınız, biraz rahatlamışınızdır. kurulanırsınız, kimse anlamsın diye bir müddet daha beklersinizi banyoda. gözlerinizdeki kırmızılık geçince çıkarsınız. ve takrar başlarsınız o sözde mutlu rolünü oynamaya!
    7 ...
© 2025 uludağ sözlük