içinin acıması

entry13 galeri0
    1.
  1. 2.
  2. tek bir söz bile edememek. kilitlenip kalmaktır.bir nesneye bakıp dalmaktır.
    0 ...
  3. 3.
  4. kaybettiğini anladığın zaman oluşan durumdur.
    1 ...
  5. 4.
  6. içinizden biryerlerden giden bir parçanın yokluğunun hissedilmesidir. illaki biri yada birşey için değil yada içinizin acıması için kaybetmediniz gerekmez. emeğinize acırsınız, sizden gidenler cız etirir içinizi, sevginiz değil.
    --spoiler--
    eylül 2010
    tam bir ankara günü, eylül ayı. hava yağmurlu, puslu. olduğundan daha da gri bir ankara. apartopar çıkıyoruz evden. telefon geldi 7-8 yıldır tanıdığım arkadaşıma yeni enişte adayımız evlenme teklifi edecek. sürpriz. hepimiz ordayız.metropol sineması, eniştemiz bir salon kapatmış herşeyi hazırlamış. oturuyoruz ve bekliyoruz. ortada bir alan boş, kızımız oturunca bizi tanımasın diye. çiftimiz gelip oturuyor, ekranda çiftimizin isimleri, kızımız hala anlamıyor. enişte kızı sahneye alıyor, güzel bir müzik, güzel sözler ve yüzük. sevinç çığlıkları "evet" diye bir çığlık. ışıklar yanıyor. alkışlayan bir sürü tanıdık yüz. yerlerde binlerce çicek, en sevdiğinden şaraplar. kızımız mutlu hemde çok.

    sizde kalansa içinizin acıması hemde çok.
    --spoiler--
    sonrası belkide kıskançlık hemde en garibinden. hem mutluluk hemde karşılıksız gidenlerin ızdırabı.
    --spoiler--
    mart 2010
    yine bir ankara günü, puslu, silik. hep böyle güzelmidir ankara kasvetli günlerinde. yine bir haber başka mutlu bir gün. yine sürprizler. daha 2aydır tanışıyorlar. ve sürpriz doğum günü partisi. 2ay yeterlimidir sevmek için, karşısındakini mutlu etmek için, onun için fedakarlıklar yapmak için. göreceli. herşey gibi. ama daha acı taze gidemiyorum. fedakarlıklarımın sonucunu görememiş olmamın ispatını görmeye gidemiyorum. haberi geliyor. heycanlı heycanlı anlatıyor herkes. şöyle güzeldi böyle güzeldi. dinliyorum sadece dinliyorum. yine içim acıyor. o kendimden ödün verdiğim, parçaladığım yer sızlıyor bir hiç uğruna. hemde öyle bir hiç ki. sadece hiç. hiç.
    --spoiler--
    kendi kayıplarınızın sızısıdır iç acısı. kendinizden gidenlerin hemde bir hiç uğruna. hiç.
    1 ...
  7. 5.
  8. insanı hissizleştiren acılardandır. duygu yoğunluğuyla doluyken dış dünyaya duyarsızlaştırır insanı. fetus şeklinde yatıp bir daha hiç uyanmak istemezsin anlamlandıramadığın bu şeytanı bol dünyaya.
    0 ...
  9. 6.
  10. hayallere tutunmaktan, elle değil yürekle tutunduğun için galiba.
    0 ...
  11. 7.
  12. sadece lafta kalmayandır.
    rüyanda annenin öldüğünü gördüğün bir gecenin sabahında kalbinde duyduğun tarifsiz sızıdır.
    1 ...
  13. 8.
  14. dışın acımasından daha kötü olan durumdur. kalbini demir bir el sıkar durur ve işin içinden çıkamazsın.
    0 ...
  15. 9.
  16. sevgiliye laf anlatamama durumunda olur.

    bir yandan kırılmasından korkmak, bir yandan herşeyi mahvetmekten korkmak, öyle mal gibi durmak bir şey demeden.
    1 ...
  17. 10.
  18. 11.
  19. bazen nedensiz olur ya da nedeni bildiğin halde kendini üzmemek adına hatırlamamaya çalışırsın ama kurtulamazsın bu acıdan.. hep seninle kalacağını, peşini bırakmayacağını bildiğin için yokmuş gibi yapmaya başlarsın, içinin acıdığını gizlemek için insanlardan uğraşırsın; ama günbegün değişerek..
    0 ...
  20. 12.
  21. uzun cümlenin kısa fakat bitmeyen yüklemidir.
    0 ...
  22. 13.
  23. Kalbe binen yükün artık feryat etmesidir.
    0 ...
© 2025 uludağ sözlük