Doğru ve güvenilir bir insana yapıldığında kişiyi kuş kadar hafifleten bir eylemdir, yalnızlık paylaşılmaz ama insan dertlerini paylaşabilir, akıl isteyebilir Ya da sadece dinlenmeyi, yükünün omuzlarından biraz olsun hafiflemesini ister.
Dediğim gibi rahatlatan bir eylemdir fakat siz siz olun iki gün sonra içinizi dökerken anlattığınız meseleleri sağda solda duymak durumunda kalmayın, düzgün insanlara anlatın.
Şahsım adına en güzelini yazarak yaptığım eylem. Karşımda kırgınlık, kızgınlık artık ne hissediyorsam onu hissettiğim kişi varmış ve o yazdıklarımı ona verecekmiş gibi ne var ne yok yazıyorum. Her şeyi anlatıyor rahatlıyorum ve ertesi gün de yüzde doksan dokuz tek bir satır bile okunamaz hale gelecek şekilde parçalara ayırıp çöpe atıyorum. Ama tabi bunun için çok özel ve benim için kıymetli biri olması lazım. Diğerlerini zaten önemsemiyorum.
insanın içini rahatlatan bir eylemdir, içeride sıkışıp kalan dertler, tasalar, üzüntüler insanı ruhen hasta eder. her nasıl mikrobu yok etmek veya vücuttan atmak gerekiyorsa dertleri veya düşünceleri de (saklı kalmış) salıvermek gerekir bazen, ki insan rahatlayıp iyileşebilsin.
acizlik midir bilinmez ama insanların ay şu eziğe bak bakışını görebiliyorsunuz. herkese herşeyi anlatmamak lazım.bu da bana ders olsun.sevgili, dost ,arkadaş hepsi yalan amk dünyasında. tek gerçek var o da hep teksinizdir.
Paran, gücün yoksa içinde kalır, seni kimse dinlemek istemez. Hele bu eyleme muhtaç olduğun anlaşılırsa varya, sen bittin demektir. Bu devirde kimsenin katlanmayacağı eylemdir.
içini döken kişi eksiktir. derdi olmasından dolayı değil. derdini insanlara anlatmasındandır. kişi kendini geliştirdikçe başkalarının kendinden üstün olmadığını hatta zamanla daha alçak duruma geçtiğini göreceği için anlatmaktan vazgeçecektir. umarım dediğimi tecrübe edip yaşama fırsatınız olur.
benim günahım bana yeter, başkasınınkine ihtiyacım yok.
artık (bkz: dünya yansa bir horum otu yanmaz) o kıvama gelmeye çalışıyorum gamsızlık lazım bana gamsızlık! şarapçılar gibi şişe elde bağıra çağıra dolanmayı o kadar çok istiyorum ki anlatamam.
kendimi; "sayılı gün gelir geçer elbet" diye avutuyorum. bakalım mezardan dünya nasıl görünüyor göreceğiz.
böyle delicesine . delicesine istersin ama kimse yoktur . içindeki birikmişlikler bezginlikler hepsi bi anda dışarı çıksın istersin ama kime nasıl nerde .
döksen de bitiremezsin dolar taşar kelimeler yetmez duygular ifade edemez. bunalırsın sıkılırsın isyan edersin umut yoldaşın olmaz güvenemezsin sevemezsin duyamazsın hissedemezsin. gelip yakana yapışır seni mahveder dökmek istediklerin. bıkarsın usanırsın anlatsan anlamaz, onlar anlatır sen dinlersin aslında dinlemezsin ya da bir yerlerde kendini bulursun. hayat sen ne çabuk harcadın beni...
bazen insanın içinde olaylar birikir ağlamakla ancak belli bir süre açılabilir, daha sonraları yine ağlama isteği duyar, bu sürüp gider ancak insan içindekileri dışa vurup bu dertlerden kurtulabilirse rahata erer.
kimi zaman 'ağızındaki baklayı çıkarmak' kimi zaman da 'eteğindeki taşları dökmek'le bir tutulsa da onda, diğerlerinde bulunmayan; insanı rahatlatan ve hafifleten bir şeylerin, diğer bir deyişle masumane bir halin var olduğu kesidir.