en iyisi tek başına bir yerde, kimsenin görmediği bir yerde, oturup ağlamaktır. ne, takma ya geçer diyerek, aklınca teselli ettiğini sanan biri olacak, ne de, erkek adam ağlamaz diye direktif veren biri. isterseniz ağlayacaksınız,ya da bir türkü açıp dinleyeceksiniz, ya da bir yere yazacaksınız, çizeceksiniz. konuşarak iç dökmeyi de deneyin, ama genelde ortada kalıyor o, yarım kalıyor, tam anlamıyla dediğiniz şey bile olsa, eksik kalan şeyler illa ki oluyor.
Derler ki insan düdüklü tencere gibidir. Ara ara içindeki buharı atması gerekir, yoksa bir yerden sonra patlar. Onun için de kimi konuşarak kimi yazarak anlatma ihtiyacı hissediyor. Hatta kimileri de doğaya çıkıp bağırıyor, bazen de bir ağaca sarılıp onunla konuşmak bile iyi gelebiliyor.
içini dökmekle geçmeyecek ihtiyaçtır. ne kadar anlatsan da yara senin dert senin acı senin, bunu bilirsin içten içe. Kimse senin için senin kadar üzülemez. Kimse acını paylaşamaz. sadece dinleyip kendi başlarına gelmediği için mutlu olurlar.
bir kız tanırdım çok dertli. ölümlerden dönmüş, feleğin çemberinden geçmiş. hiç durmadan anlatır dert yanardı. her tanıdığına her gördüğünde; tanımadığına ise tanıştığı anda anlatmaya başlardı. hiç umurumda olmadığı halde sabırla dinlerdim. bir gün anlatacak bir şey kalmaz diye hep bekledim. ama öyle olmadı. ne anlatılanlar bitti ne de acısının hafiflediğini hissettim.
Psikolojik rahatlamayı beraberinde getirir.lakin icininizi bir insana dokuyorsaniz o insana guvenmeli ( bu zamanlarda çok zor) ve anlattiginiz zatın kimseye anlatmamasi gerekir.
Her sey fazlasıyla üstüne geldiğinde hissettigindir. Ya biriyle konuşur rahatlarsin ya ağlarsin ya öfke patlasi yaparsin. Her insan bi şekilde atar içindekileri. ..
Bazen bu istek geliyor bana,çevreme bakıyorum ama içimi dökebileceğim insan sayısı çok az. Onlar ya kendi dertleriyle boğuşuyorlar ya da benim onlara içimi döktükten sonra ölü gibi cevap vermelerinden dolayı onlara içimi dökmüyorum. içinizi dökeceğiniz insan buna değmeli bence...
Mutlaka etrafınızda dinleyecek insanlar vardır ama asıl istenilen anlattıktan sonra dillenmemesi.
Dinleyenin, dinlediği an unutmasını istemek birazda bu ihtiyacı doğurur. Yoksa herkes dinler ama arkasını dönünce elbet onun da duyduklarını anlatacağı birileri vardır.
Bu nedenle, bazı şeyler omuzumda ağırlık yapıyor. Birine içimi döküp bu yüklerden kurtulmak istiyorum. Beni hiç tanımayan ve hatta bir daha hiç görüşmeyeceğim ancak anlattıklarımı da başkalarıyla paylaşmayacağına emin olmak istediğim birine ihtiyacım var. Fakat böyle biri yok. Bu ihtiyacımı hiç gideremeyeceğim.
Orijinal gözüküp çin malı çıkan insanlar yalan söyleyenler menfaatçiler dostluğunu uçkur uğruna görmezden gelip satanlar olduğu sürece mutlu olacağımı sanmıyorum.