Gerçek karakterimdir. Uzun zamandır bilinçli olarak bunu bozup daha sosyal biri olmaya çalıştım ki epey de başarılı oldum diyebilirim. Çevrem insanla doldu filan. Lakin sonunda olmadığım bir karaktere bürünmenin zorluğu, insanların her lafı kullanması, samimiyetin yüzsüzlük olarak geri dönmesi beni boğdu.
ziyaretin de samimiyetin de konuşmanın da kısasının makbul olduğunu anladım. Varsın soğuk desinler, varsın suratsız desinler. Artık yeniden, birilerinden kaçmayı ve gizli kutu olmayı kendim istemeye başladım.
Aslında bu anlaşılamamak... bu sıkılmak... bu Herkesten bıkmaktır. Şunu desem tersler mi bunu desem bir gün kullanır mı şöyle desem bana hakaret eder mi böyle desem suçlu olur muyum, yanlış anlar mı, kırılır mı gibi şeyleri düşünmemeyi sağlar. Herkesten uzak olmak yalnız olmak daha güzel. En azından hakknda hiçbir şey bilmediklerinden kimse de tutup bunları kullanamıyor.
Karakter meselesidir. Kimi zaman bir tercih kimi zaman ise mecburiyettir. Benim kendi tercihimdi. Kendimi bildim bileli çevreme en fazla üç kişiyi alırdım. Ne zaman fazlası olsa bunlar kendi aralarında kavga edip bende taraf tutmuyorum diye bana da küserlerdi. Çocukken bile bunun ne kadar saçma bir düşünce olduğuyla ilgili düşünürdüm. Bende fazla kişiyle konuşmamaya başladım. Çoğu insan sıkılır bu durumdan ama benim için hiçbir sorun yoktu. Kendi kendime oyunlar yapardım, kardeşlerimle oynardım ya da benim gibi sessiz, sakin çocuklarla arkadaşlık ederdim. Öğretmenler veli toplantılarında hep ‘çok suskun.’ derlerdi benim için. Hâlbuki saygımdan susardım. O öğretmenleri de anlayamıyorum zaten. Ders te konuşunca ‘susun!!!’ diye kıçını yırtar sonra çok suskun derler. Yırtık biri olamadık diye eleştirdiler hep. Bir içe kapanık olarak genelde insanların karakterleri gözlemlemeden çok samimi olmam bundan dolayı da hep çok soğuk göründüğümü söylerler. Bu bir kendini koruma mekanizması mıdır nedir istisnasız herkese aynı muamele. Arap atı gibi sonradan açıldı bu da derler. hep eleştirirler. Yani bir içe kapanık olarak herkese aynı değeri göstermeyi değil hak edene samimiyetimi göstermek istiyorum. Bu da benim seçimim.
insanı çok yorar, hasta bile edebilir. Elbette her şeyi herkese açmak olmaz. Ancak gerektiği yerde, yoğun duygularınızı bir şekilde dışarı çıkarmalısınız.
insan bunu konuşa konuşa, kendini ifade ede ede aşabilir.
Tabii ayarı kaçırıp çok dökülmemekte fayda var.
milyonlarca insan içinde dahi olsan, sanki yalnız yaşamak hissiyatını veren olgudur. içine kapanık olmanın insana negatif etkileri yanında, pozitif yönleri de bulunmaktadır. içine kapanık insanlar, bir konu üzerinde daha uzun süre düşünerek, daha akıllıca kararlar verebilmektedirler.
aşırıya kaçmamak şartı ile içe kapanık bir insan olmak güzel şeydir. içine kapanık olmakla asosyallik arasında hiçbir bağlantı yoktur. çok sosyal olan bir kişi, içine kapanık birisi olabilir. ancak bu durum yaşamı boyunca fark edilmez bazen. bir insanın içine kapanık birisi olup olmadığını ancak kişinin kendisi bilir. kapalı bir soru işaretidir bu durum. sorunun cevabı tamamen kafamız içinde saklıdır.
Kendimi bildim bileli içine kapanık biriyim. Belli dönemlerde veya zamanlarda değişebiliyor ama hep sessiz,sakinimdir. insanın iki nedenden içine kapanık olduğunu düşünüyorum. Biri aile baskısı. Diğeri de insanın diğerleriyle pek etkileşime geçmemesi.