yapılmaması gerekendir.
atarsın içine ama gözyaşı olarak dışarı çıkar.
ne kalırsa içinde illa ki dışarı vurursun onu herhangi bir şekilde.
burdaki hassas nokta, bu içe atmaya sebep kişilik mi yoksa başka etkenler midir?
bence her insan bunu yapıyor gizli de olsa.
içine attıktan sonra dayanırsın belli bir süre.
sonra bir bakmışsın birisinde patlak vermiş ve işte o anda herkes seni manyamış psikopat deli bir ruh hastası zanneder.
(bkz: psikolojik problemler)
hastalığımdır, oysa ne kadar yanlıştır, mideniz ağrır üzülürsünüz de yine karşındakine birşey diyemezsiniz, neden o üzülecek diye. e peki ben n'olcam diye sormak gelmez insanın içinden. bu kadar da canının kıymetini bilmeyen gerizekalılarız!
Sıkıntıları,derdini,isteklerini söylemeyip saklamaktır.Mutlaka açığa çıkar,bir gün içine attığının benzeri durumla karşılaşılır ve gereksiz yere sinirlenilir.
alışkanlık halini aldığı takdirde, uzun bir mühlet sonucunda, birden fazla insanı etkileyebilecek şiddetli bir patlamanın sebebi olabileceğinden, kaçınılması gerekendir.
kimisi bağırır, kimisi eşya kırar, sağı solu yumruklar , kimisi başkasına şiddet uygular hatta kendisini kesen bile vardır ya da kavga çıkartan. içine atan da vardır, arada merak eder daha ne kadar yapabileceğini, ya da limitine gelince ne olacağını. Erken ölürler bu adamlar vesselam.
konuşamamak, anlatamamak, paylaşamamak, haykıramamak, hep susmaktır. dışarı atılacağı anı hissedersiniz. sığmıyordur içinize. boğazda bir yumru ve ardından gözlerin dolmasıyla başlar. hüngür hüngür ağlamaya başlanır. dışarı atıldığı zannedilir. yine tek kelime çıkmamıştır ağızdan, hıçkırıklar dışında. gözyaşlarını çözen şifre olmadıkça bilinemeyecektir. yine içinize atmışsınızdır aslında.
insanoğlunun kendisine verebileceği en büyük zararlardan birisidir, cünki hiçbirsey insanın içinde kalmaz, o tepki elbet dışarı bir şekilde çıkacaktır (bkz: etkiye-tepki), çıkmalıdır. içe atılan her gözyaşı, ömürden çalınan günlerdir.