Sıkıntıları,derdini,isteklerini söylemeyip saklamaktır.Mutlaka açığa çıkar,bir gün içine attığının benzeri durumla karşılaşılır ve gereksiz yere sinirlenilir.
hastalığımdır, oysa ne kadar yanlıştır, mideniz ağrır üzülürsünüz de yine karşındakine birşey diyemezsiniz, neden o üzülecek diye. e peki ben n'olcam diye sormak gelmez insanın içinden. bu kadar da canının kıymetini bilmeyen gerizekalılarız!
içine attıktan sonra dayanırsın belli bir süre.
sonra bir bakmışsın birisinde patlak vermiş ve işte o anda herkes seni manyamış psikopat deli bir ruh hastası zanneder.
(bkz: psikolojik problemler)
yapılmaması gerekendir.
atarsın içine ama gözyaşı olarak dışarı çıkar.
ne kalırsa içinde illa ki dışarı vurursun onu herhangi bir şekilde.
burdaki hassas nokta, bu içe atmaya sebep kişilik mi yoksa başka etkenler midir?
bence her insan bunu yapıyor gizli de olsa.
dertleri içinde tutmak bir yerden sonra insanı içten içe yer bitirir. küçük çığların büyük çığları önleyeceği hatırlanıp dertler paylaşılmalıdır. aksi takdirde insanlar kafalarında kura kura psikolojilerini ciddi anlamda bozabiliyorlar. bunun sonucu olarak da toplumdaki cinnet getiren psikopat sayısı artıyor. o yüzden yapmayın! içinize atmayın!
kötüdür içine atmak. iyi tarafı çok azdır. boğaz ağrısı misali , yutkundukca yüreğin acıyabilir. her şeyinizi anlatmayın tabii , kendi kendinizle de yaşamayı öğrenin; ama yeri gelince bam bam bam misali konuşmaktan çekinmeyin. veya ne iyi geliyorsa onu yapmaktan işte ne bileyim.
mutluluğu herkesle paylaşırken üzüntüleri sadece kendine saklamaktır. belki de kuyruğu dik tutmaktan kaynaklıdır. ama gün gelir o içine atıkların duramaz, genelde de göz yaşı olarak dışarı çıkar, alakasız bir olayla, asıl dertler yerli yerinde durmaktadır.