Ya uzun zaman sonra, kadınları bir kenara koydum. Benden hoşlanan bir erkek var, bende azıcık etkileniyorum ama hareketleri kafamı karıştırıyor. Of hetero ilişki ne zor, nasıl yapıyorsunuz, yürütüyorsunuz bilmiyorum.
aldatılmış hissediyorum. öyle bir şey yaşamadım ama aldatılmış hissediyorum. mesela denizler tarafından aldatılıyorum. ne kadar seviyorum onları. ama beni içine çekiyorlar. yağmuru severim ama o beni her seferinde zor durumda bırakır. sevgim tarafından aldatılıyorum. ben bir şeyleri sevdikçe, başkaları bu olaydan zevk alıyor. bu hislerim birkaç gün hatta birkaç saat sonra geçecek. ama geri gelecek, her seferinde geri geliyor bu hisler. bir tedavisi yok mu bu yaşamın? kökten kurtulalım.
hayatımın hangi evresindeyim bilmiyorum büyüyor muyum olgunlaşıyor muyum kendimi tamamladım mı hiçbir fikrim yok çünkü artık yapacağım bir şey kalmadı beni huzursuz edecek veya huzurlu kılacak mutsuz edecek sevindirecek anlık olaylar dışında hiçbir şey olmuyor hayatımda.
Kafam geceleri daha iyi çalışıyor. Önemli kararları da hep bu saatlerde alırım. Böyle iyiydim aslında. Ama işte sabahın bereketini yakalayacağım, erken yatacağım, güneşi selamlayacağım diye erken yatmaya çalışıyorum. neden zorluyorum kendimi? erken kalkma alışkanlığım olursa dünyaya daha kolay uyum sağlarım. E sabah sporu da daha havalı duruyor, E bir ömür çalışacağım, işe daha dinç giderim. Öğrenciyken derste uyumak serbestti, şimdi işler değişti. Öyle işte, öğrenciyken bu saatte konuşabileceğim arkadaşlarım, yarın şunu yapalım diyebileceğim birileri vardı. Şimdi sorumluluk sahibi genç yetişkin arkadaşlarımın hepsi uyuyor. Hatta yarın birkaçı ile kahvaltı için sözleştik. Onlar uyuyor, dinleniyor, bense serseri serseri internette dolaşıyorum. Film ararken Çok alakasız bir yazı bulup bununla ilgili başka neler varmış diye dolanıyorum. Yarın benim payıma uykusuzluk düşecek. Ayrıca çenem de düştü. içimden geçenin bir kısmını şuraya bırakıp gidiyorum. Neyse ki çoğu kişi uzun diye okumaz zaten.
hayatım şu an dursa, geriye sarsalar, dünyaya gelirken, bugüne kadar ki, nasıl yaşayacağımı, neler yapıp neleri yapamayacağımı, nelerle karşılacağımı izletip, şimdi söyle bakalım, bu dünyaya geliyor musun, gelmiyor musun deseler; vallahi gelmiyorum, ben almayayım derdim. ama bezmek değil bu, bana göre değil derdim.
içimden bir şehir geçiyor. yüksek binalar, bol engebeli kaldırımlar, mutlu-mutsuz insanlar, dedikodular, kediler, köpekler, arabalar.. neyse bağlamayım psikopata.