ve yalnızlık sigara külü kadar yalnızlık sezai karakoç
sigara
uyandım ki kar yağıyor
daha sigaram bitmeden,
birdenbire,
kendiliğimden,
derdim elveda
yatak, sigara vesaire;
düştüm yollara. cahit sıtkı tarancı
mesut sanmak için kendimi
ne kâğıt isterim, ne kalem;
parmaklarımda cıgaram,
dalar giderim mavisinden içeri
karşımda duran resmin. orhan veli kanık
bu kollarımı siz taşıyın, arabalara koyun.
ayaklarımı çözün tutup, tutup kaldırın yerden;
demli bir çay mı, orta bir kahve mi şimdi
ya da uzun bir tren mi vagonları sigaralardan şahin candır
kardır sonu bu rüzgârın
yarın kış gülleri açacak
şapka giyeceğiz soğuk karanlıklarda
şimdi büyüdüm çünkü sigara içiyorum ergin günçe
ne zaman hürlüğün barışın sevginin aşkına
bir cıgara atmışsak denize
sabaha kadar yandı durdu cemal süreya
şu kıravatımı çiviye as gel
sigaramı yak birlikte at arabalarını düşünelim
sarı pirinçten pırıltılı koşumlarını düşünelim turgut uyar
çay, sigara, kâğıt, kalem:
kuş sütü eksik. süreyya berfe
önce bir kenarda durdum, hiç kimse beni çağırmadı
sonra bir yer bulup oturdum.
hadi bir sigara içeyim dedim
olmaz, dedi mübaşir kılıklı kurbağanın biri. edip cansever
akşamdır, iniktir elinin perdeleri,
bileğin, bir sigaranın düşmeyen külü,
tırnakların, devlerin çiğnediği birer bitki,
ucuzlamış uzun bir cekete benziyor parmakların ülkü tamer
önce yak bir sigara
sonra çıkar kalemini
herkes gülüşür, konuşurken masalarda
sen çekil yalnızlığına
şiirinle seviş ismail uyaroğlu
sessizce bir cıgara yakardın
parmaklarımın ucunu yakardın
kirpiklerini eğerdin bakardın
üşürdüm içim ürperirdi
felâketim olurdu ağlardım attila ilhan
ömrüm yaklaşmış sonuna,
çocuklar oynar ötede
ben dayanmış bastonuna
sigaramı tüttürürüm behçet necatigil
sigara dumanı üflüyorum el fenerinin ışığına;
tırmanıyor sarı çizgileri tavana,
kar yağmış bir çiçek oluyor irikıyım boşlukta,
sonra dağılıyor kendi kendine dilsiz duman özdemir ince
bir kadeh, bir cigara, dalıp gidene,
seni, anlatabilsem seni ahmet arif
bakın şimdi şu sayacağım şeylerin
okulu yok
gökyüzünde rastgele bir bulut parçası için
körükörüne tutkunluğun
ağacın birine durup dururken abayı yakmanın
sigara içmekten
kibrit çakmaktan alacağınız keyfin
okulu yok sabahattin kudret
malta kahvesinde akşam oldu
istanbul koktu çay, simit, mor menekşe
yaksana bir sigara, aşksızlık öldürür adamı
yaz nedir ki yoksa, yaralı bir aşk belki ahmet ada
ahmet arif'in "haberin var mı taş duvar" adlı şiirinde "cigara" olarak geçer:
"Demir kapı, kör pencere,
Yastığım, ranzam, zincirim,
Uğrunda ölümlere gidip geldiğim
Zulamdaki mahzun resim.
Görüşmecim yeşil soğan göndermiş
Karanfil kokuyor cigaram
Dağlarına bahar gelmiş memleketimin..".