aslında ne başlık açarak başlayacağımı bilmiyordum. önceden açılma bir başlığım varmış karşıyakama ait duyguları aktardığım. bu da son zamanlarda en çok üzüldüğüm olay olan neşet ertaş ın vefatına yönelik yazı olsun.
2 gündür kendimi çok kötü hissediyorum. yıllardır içimde gizliden gizliye bağlılıkoluşturduğum, aslında vefat etmese, ne güzel hayat devam ederdi dediğim insandır neşet ertaş. duygular birikmiş, sevgi seli olmuş, sadece hep gönlümüzde kalmış. o kalpten kalbe bir yol var ya hani, işte o yol sana çıkıyor gönül adamı. evet birşeyler yapmalıyım diye kendimi yiyip bitiriyorum. dünde bugünde, sanki akrabam vefat etmişcesine içimde derin bir hüzün tabakası var. sürekli dinlediğim şarkıları yine dinleyesim geliyor, can dündar ın hazrıladığı belgeseli youtube da başa alıp yeniden izliyorum. depresif oluverdim şu zamanda. yozgattın sen gönül adamı. anadoluydun. yıllarca ezilen, ezilmesine rağmen susan, gönlüne atan, içinde biiriktirdiği acıları türkülerinin sözlerinde dile getiren insandın.günümüzdeki sözde sanatçılara, devlet adamlarına, kendini insan zannedenlere verilecek insanlık dersiydin. büyükbabamı, babamı, beni , kardeşimi bir araya getirip, hiçbirimizi sıkmadan, hepimizi bir yerlerden bağlayarak kendini dinlettiren, duygusallaştıran, oynatan tek insandın. büyükbabamın çocukluğuydun, benim merakla dinlediğim günlerin başrolüydün. anadolu insanının özden gelen , kaba görünen ama bir o kadar da çekici ve samimi olan şivesiydin. içimde kalan ukteydin,göremediğim için yaptığım vicdan, göremeyeceğim için kırdığım hayallerdin. yalan olan dünyada gerçekleri anlatan anlatandın, . hayatı gerçek olan, kim zaman ibret, kimi zaman ders alınacak olandın. aslında aşk derdine derman, fakire umut, ölüyü diriltecek olandın. sen gittin ya anadolu bitti. kalan olmadı, kazanan hiç olmadı. anlamsızlaştı aslında bunca şey birden. liderdin sen farkına varamasakta. gönüllerin kahramanıydın. içimizdeki duyguların, örnek alınacak olan insanın, duygularımızın seliydin. sevmek güzel birşeymiş. türküyle sevilir, yazarak sevilir, dinleyerek sevilir... öğrettin bizlere efendiliği, sevgiyi ve bunu nasıl kazandığını. bu ülkenin kalbiydin, türkülerin şahdamarıydın, anadolunun beyniydin. şimdi sen yoksun ya, ardında kalan herşey bitkisel hayatta...
içimi derin bir hüzün kapladı bugün. öyle korkudan, endişen dolayıda değil aslında. sadece hedeflerin yüksek olduğu, süper lig hasretinin biteceğine inandığım, büyük umutların yeşerdiği bir sezonda, son haftaya düşmemek için girmek koyuyor aslında karşıyakam.
100. yılını kutlayacağımız sene herkesin ayrı telden çalması, kiminin siyasi, kiminin çıkarcı olması, yöneticilerin evini yönetemeyecek kadar aciz olması, futbolcuların halı sahadaki oyuncular kadar mücadele etmemesi içime ukte oldu oturdu.armanın olduğu her yerde olan, her fırsatta avazı çıktığı kadar bağıran, uğruna ölen, ölmeye hazır olan taraftarın yüzünü gülerek görememek aslında hüzün oldu çöktü üstüme. kimselere benzemeyen sevdayla sana tutkulu sevdalılarının son 10 haftada amaçsız kalması beni ne kadar üzüyorsa, o futbolcunun s.kinde olmaması sıkıntıyı doğurdu kafkafım. yılmadan, hiç usanmadan yine dolduracağız stadları. son maça kaldı bu sene bankasya da kalmamızı cumartesi günü avazımız çıktığınca haykıracağız, nefesimiz tükenene kadar bağıracğız, gırtlaklarımızı patlatacağız. kalacağız bu ligde hiç kuşkum yok, aslında şüphe bile duymuyorum, aksi durumu düşünmek istemiyorum bile. ama on bin kişi haykırırken, gode için , erol için , bizim için bir defa olsun oynamalı topçular, mücadele etmeli, hakkını vermeli, son parasıyla maça giden taraftara. yönetim tam kadro orada olmalı, siyaset yapmadan her fırsatta çıkarları için karşıyakamızı kullananlar maskelerini atıp gelmeliler. düşeceğimizden değil ama her an omuz omuza olduğumuzu göstermek için orada olacağız. cumartesi 16 da yıkacağız alsancağı. gönül isterdiki şampiyonluk nidalarıyla, inletelim caddeleri ama olsun. arma varsa taraftar orada zaten. sadece sıra bir sezon yatan, o formanın ağırığını taşıyamayan topçulara geldi. bir maç çıkın, armanın hakkını verin, siz o armanın ağırlığnın bilinciyle sahaya çıktığınız vakit skor zaten kendiliğinden gelecektir. haftaya cumartesiye kadar bütün sezonun verdiği acı böğrümüze saplanmış bir şekilde gezeceğiz. tribünde gerekeni hep yapan bizlere artık hakkını verme zamanı geldi. sahaya çıkın karşıyakalı gibi oynayın.