ilk kez ahmet kaya'dan dinlediğimde "ıyyy bu ne böyle way wayy wayyyy" diye tepki verdiğim ve bir daha dinlenmemek üzere rafa kaldırdığım parçadır. sonrasında çevremden gelen "ama bak o şahane bir şarkı" uyarılarını da pek iplememişimndir. meğerki bütün bu direnişim birkaç kadeh içip sözlerini duyarak dinlemeye bakarmış... o zamandan beri bir şarkı nasıl bu kadar çok şey anlatır ve nasıl bu kadar derin olur diye düşünüyorum.
içimde ölen biri var,
dirilmeye çalışıyor her defasında
yine tökezleyeceğini bile bile
ölümü bile kabul edemeyen ölü biri var
içimde, yanımda, başucumda...
içimde ölen biri var,
uzaklara dalıp dalıp gidiyor
şu ölü haliyle bile
hala düşünüyor ve ölümün gözyaşlarıyla
eğleniyor adeta ölüm şarkılarında...
içimde ölen biri var,
ölmeyen bir bedenin
ölmüş bir parçası sadece
hayatının anlamını buluyor
ölümün ölümsüz sessizliğindeki
ölüm kokan gecelerde...
Ortalıkta leş gibi kokarak dolaşan ve hiç yıkanmayan insanların uydurdukları ve yıkanmamak için mazaret olan bir söz...
_kokuyorsun kardeşim git yıkansana yaaa!
=hayır dostum, koku içeriden geliyor,içimde yıllar önce ölen biri var...
içimde ölen biri var.
her ölümde olduğu gibi dirilen biri.
dirildikçe acı çeken,
acı çektikçe üzülen,
üzüldükçe isyan eden,
isyanlarının sonunda hüzünlenen.
bir rakı şişesinde deva arayan biri
yazık derler halime bazıları,
bazıları kadehime kadehini vurur.
her vuruşta bir dertten, bir tasadan kurtulunur.
her vuruşta bir ölüme daha yaklaşılır.
her vuruş bir haz, bir acı...
içimde 'ölen biri' bile yok...
sadece bi boşluk, bazen yüze takılan o gülen maskeyle doldurulmaya çalışan...
dip not:ilerde, ''niye yazdım la ben bunu, tam bir melankolik emo portresi'' diyeceğimi bildiğim, fakat ısrarla ekle düğmesine tıklayacağım bir entrydir.
ahmet kaya'nın bildiğim 5-6 şarkısından bir tanesi. ama kanımca en güzel olanı. bir aşkın biteceğini hissettiğiniz anda dinlemek çok rahatlatıyor. eğer öyle bir durum da tanışmışsanız zaten bu şarkıyla normal olarak aklınızda her zaman süper şarkı abi ya nidalarıyla kalıyor. ayrıca haluk levent coverı da bir o kadar hoştur.
insanın içindeki çocuğun ölmesidir. tabi içinde 70lik bir dede yaşatmıyorsanız.
bir arkadaşım osurduğu zaman sürekli içimdeki çocuk öldü, kokuyor der. en nihaetinde ölü kokar.
özenti falan değildir efendim. yusuf hayaloğlu gibi bir adam yazmıştır bunu. ne süzgeçlerden, ne yaşanmışlıklardan geçmiştir kim bilir. ha ille de özentiyse kişinin kendisindendir, hava atıcam deyip eline yüzüne bulaştırırsan olmaz tabi.
kızları etkilemek için kullanacaksanız bu sözü, kullanmayın efendim. Hatta hiç bir zaman kullanmayın. çünkü romantik,acıklı ya da yalnız insan sözü değil bu. arabesk bile değil... iğrenç, özenti her tarafı sahtelik kokan bir söz. uzak durun! *
sen gittin ya yanımdan
elimi bıraktın ya o anda
gücüm git gide azaldı
tutunacak dalım kalmadı yaşamda
hep gülüşün aklıma gelir
acımasız sessizliğimde
karanlığın üstüme her çöküşünde
yanlızlık bile beni terk ettiğinde
içimde ölen biri var şu anda
söylüyor aitmiş sana...