Bol bol küfür edeceğim için baştan uyarıyorum; eğer rahatsız olacaksanız okumayın.
Bezdim artık, siyaset falan yapmayacağım; hükümeti falan da suçlamayacağım, sadece herkes gibi doluyum ve biraz rahatlamak istiyorum. Bu amına koduğumun yerinde sürgünde gibi hissetmekten, boşuna koşturmaktan, hiçbir şeyin sonunu görememekten feci yoruldum ve bir yerlerde konusu açılıp anlattığımda “dur daha yaşın kaç?” diyen dallamalardan da bıktım. Hayatım kötü değil, aksine kendi akışında ilerlese muhteşem bile olabilir ama bu ülke yarı açık cezaevi be… Hatta bu ülkeyle sınırlandırmak ayıp olur şimdi dünyayı dahil etmek lazım bu söylediğime. Aylardır hepiniz gibi ben de düşünüyoum; ya arkadaş ne biçim bir hırsmış bu? Para mı, petrol mü, su mu, din mi artık ne sikimse nasıl böyle gözünü döndürebiliyor insanların? Yani bir canlın dünyaya geldiği ilk anı düşünüyorum; insanı ele alalım hadi, minicik dünyanın en sevimli şeyleri olarak doğuyoruz ve nasıl bu hâle geliyoruz? Sabah salağın biri çıkıp 4 kişiyi ve kendini aldı götürdü bu dünyadan… ilk de değildi ve lanet olsun ki son da olmayacak, böyle devam edecek bu düzen. Yasaklardan, baskılardan söz etmeye bile gerek yok; hepimiz irili ufaklı yaşıyoruz bunları. Düşünsenize "iyi şeyler de oluyor" diye bir kalıp var, şaşırıyoruz mesela duyduğumuzda. ihtiyacımız olan tek şeyi en sona saklıyor "iyi de varmış" diyerek avutuyoruz kendimizi. Sürekli bir gerginlik hâli var hepimizde. Yarın ne olacak? Ya sevdiğim insanlardan birine bir şey olursa? Ya bana bir şey olursa? Ölümden korkmak da değil bu, yok yere ölmekten korkuyorum ben. Sabah işe giderken "poğaça yemeyeyim midemi yakar" derken bir alev topunun arasında kalmaktan korkuyorum. Olur da bir gün düzelirse her şey şahit olamam diye korkuyorum. Bunları yazarken bile korkuyorum amını avradını sikeyim; son yazısı bu olmuştu... diyecekler diye ödüm kopuyor. Belli ki korkularımıza neden olanların da sorunu bir şeylerden korkmaları... Keşke onlar da vazgeçseler şu hırslarından, öldürme içgüdülerinden; bak biz öldürmüyoruz kimseyi, hatta tanımasak bile ölen birine içimiz yanıyor... Bugün kendini patlatana bile üzüldüm ben, bi' şekilde dünyaya geldi ve bir hayatı vardı kim ne uğruna kandırdı bilemeyiz ama o da canlıydı. Üç günlük dünyada şunları düşünmekten yoruldum artık. Hayat güzel işte, zorlamaya, üzmeye ve üzülmeye gerek yok....