muhtemelen enayi olarak anılmakla sonuçlanacak eylem.
içi para dolu bir çanta bulan ve paraları doya doya harcayıp, hayatını kurtarmak yerine sahibini arayıp, iyilik yapma kaygısı güdülür. ''ya birinin mutfak parasıysa'' gibisinden kendi kendine vicdan muhasebesi yapılır.
ulan o kadar mutfak parası mı olur?
belediyenin 1 senelik aşevi masrafı bile o kadar değildir.
dürüstlük örneğidir, günümüzde çoğu insanın kaybettiği bir duyguyu hala yaşayan yüce insanın davranışıdır.
adama verme yolunda ilerlerken "acaba dürüstlüğümden ötürü iki üç bişey verirmi" diye düşünmeden alıkoyamaz kendisini bu davranışı sergileyen insan.
en yakın polis merkezine gitmek sahibini aramaktan daha kolay bir yoldur.
zira elinizdekini çarptırma ihtimaliniz vuku bulabilir.
-abi bu senin mi
+bu ne çocumm
-içi para dolu çanta.kaybetmiş de biri
+oy oy kıyamam onu sen mi buldun.ver ver.benim tabi.bak bu benim kartım ara beni görücem seni **
kişisel görüşüm sahibini bulma şansı varsa denenir, ama götürüpte karakola vermek mallık olur, biri yiyecekse o yiyen neden başkası olsun ben yerim afiyetle.
Ayakkabımı bağlarken bir karış önüme bir tomar lastiğe sarılmış para düşer. o sırada yürüyen bir kişi vardır ve para düştüğünde çıkardığı sese rağmen oralı olmamıştır. parayı yerden aldım, incelerken şeytanın insan kılığına girmiş hallerinden biriyle göz göze geldim. seyyar çiğ köfteci durumu görmüş hadi iyisin edasıyla sinsi sinsi gülmekte ve elimdeki sermayeye ortak olabileceğini düşünmektedir . parayı düşüren kişi ise 10 metre ötede caddeyi geçmek için bekliyor. Karar vermek için 5-10 saniye..
- Pardon üzerinizden para düştü mü?
Koltuk altına sıkıştırmış olduğu altılı bültenini açar:
- Evet lastiğe sarılıydı gazetenin arasından düşmüş herhalde.
- Buyrun.
- Teşekkür ederim.
Yeşil yanar, ganyan talihlisi vatandaş henüz çocuk sayılabilecek bu kişiye küçük bir ödül vermeyi bırak, arkasına bile bakmadan karşıya geçer, gözden kaybolur. çiğ köfteci "ne yaptın hacı" dercesine ellerini açar.
sonuç:
be fesemenk herif, allah parayı önüne düşürmüş, şeytanı yanıbaşına dikmiş o parayı al diye, insanlığın ne lüzumu var?