bayramın ilk haftası yaptığım eylem. böyle efil efil esiyordu rüzgar. taşaklarım havalanıyordu. götüm hava alıyordu. allahım ne muhteşem bir duyguydu bu. bir anda, içerimdeki feminen duygular maskülen duyguları ısırdı. hart diye. işte o anda göz bebeklerim döndü. gözlerimin aklarını gördüm aynda. kendimi okşamaya başladım...
yalan lan hepsi. basurdum sadece. 2 gün boyunca ebem sikildi. o yüzden iç çamaşırı giyemedim bi hafta. anlayacağınız pek de menem bi şey değil.
1940 lı yıllarda amerikada moda olan ve daha sonra tüm dünyaya yayılan ve de giyilmesi sanki bir kuralmış gibi olan çamaşırları giymeyen, sülalem rahat modunda olan insanlardır.
kendi tercihleri elbet ama bu insanları hiç anlamam. öncelikle bir kadın için konuşursak sütyen giymemesi sarkıklığa neden olur ki çevremdeki eski kuşak kadınlar hiç sütyen takmadığı için çok genç yaşta göğüsleri kucağına kadar düşmüştür, ayrıca sıcakta memeleriniz pişik olur, yazık değil mi lan!?
kadın için külot giymeme tercihine bakarsak sağlık ve hijyen açısından hoş olmadığını düşünüyorum, terli ortamda mantar üremesi çok rahat olur, iç çamaşırı, özellikle pamuklu olanları teri emdiği için bunu önler.
ha özel bir durum varsa, çamaşır izi belli etmesin istiyorsa zaten dikişsiz iç çamaşırları var artık.
erkek ise bilsin ki şahsım dahil eminim birçok kadın dal taşşak gezen erkeklere hoş gözle bakmıyor.ayrıca fermuara sıkışır oğlum.
kısır olma korkusu yaşıyorsanız, çok sıkıyorsa, geniş ve rahat çamaşırlar tercih edin slip yerine boxer şort, jockstrap giyin, ama giyin.
vallahi bu kadar yazdım, giymezseniz hakkımı helal etmem.
Cocukken bazı günleri iç çamaşırsız geçirmek zorunda kalırdım. o kadar fakirdik ki tek iç çamaşır takımım vardı ve annem beyazları yıkadığı gün okula gidemezdim.
