Genelde Namazlarını kılmayan imanlı insanlarda olur. Kişi ancak Namazını kılınca geçer ve ferahlar. Başka türlü geçmez. Geçmez. Geçmez. Namazda kuvvet var.
3 aydır mutluyken ara ara biranda içime gelen o iğrenç şey.
Tam mutluyum diyorsun her şey harika devam ediyor. Sonra seni üzecek, moralini bozacak bir şey görüyorsun herşey alt üst oluyor. O içine gelen sıkıntı gitmiyor. Hiçbir şey yapmak istemiyorsun.
Sıkıntıdan gelen iç sıkıntısı diye de bir şey var. O daha kötü. O hiç gitmiyor. Yalnızsan ve yapacak hiçbir şey bulamıyorsan bulunduğun mekan üstüne üstüne geliyor. Ne yemek yemek istiyorsun, ne aralıksız uyuyabiliyorsun ne başka bir şey yapmak istiyorsun. için sıkıldıkça bu başına vuruyor. Bide baş ağrısı çekiyorsun. O içindeki sıkıntı, o karamsarlık, o halsizlik, o iğrenç durum varya çok kötü bir şey.
inşirah suresinin gerçekten iyi geleceği bir durumdur. hani dini inanç kavramında herhangi bir safsatalardan değil, resmi bir inanış gibi düşünmek lazım. iyi geliyor yani.
içime bir şeyler oluyor gibi aklıma sen düşünce
bir kemirgen ailesi yaşamaya başlıyor sanki ruhumun en orta yerinde
ben seni özlüyorum
aile ruhumu kemirirken büyüyor içimde
ilk başlarda iç gıdıklaması gibi oluyor
sonra içimdeki kemirgenler büyüyor
ben seni özlüyorum
iç gıdıklanmalarım canımı yakıyor.
bu aralar yine yaşıyorum. özellikle akşamları ailecek otururken yüzüme vuran sıcak hava içimin karartısıyla birleşince iyice fenalık getiriyor. geleceği kapkara gösteren bir sis bulutu hep gözümün önünde. sürekli değiştirilen şu lanet kanallara ayrıca sinir oluyorum. bu anı değiştiremeyişime, sevdiğim insanların da bu zulme mahkum olmasına da rahatsız oluyorum. bıktım bu sıkıntılı ruh halimden. ben de hep neşeli olmak istiyorum. ama ne kadar zor...
ruhum daralıyor. ne yaparsam yapayım, nereye gidersem gideyim mutlu hissedemeyecekmişim gibi geliyor. pozitif düşünmeye çalışıyorum hem de hiç olmadığı kadar ama yine de fayda etmiyor. gece yatarken, sabah uyandığımda, gün içinde hatta etrafımda bir sürü insan varken yalnız hissetmek ne demekmiş şimdi anlıyorum. koşup birinin boynuna sarılıp saatlerce ağlamak istiyorum. ailemi özlüyorum. kedimi özlüyorum. eski çocuksu beni özlüyorum. o kadar saçma bir yerdeyim ki ve buna yine ben sebep oldum. birşeyler düzelir sanıyordum ama düzelmedi. yine huzuru bulmak yerine huzursuzluklarla başbaşa kaldım. insanların saçma sapan ego yarışlarına maruz kaldım. nefret ediyorum bu olmayan düzenden. kasten insan üzmek diye bir suç var ve bunun da cezası olmalı. o olmayan cezayı da ben kendi başıma çekiyorum oysa ki kimseyi de üzdüğümü düşünmüyorum. ben sadece kendimi üzüyorum bu hayatta bilerek ve isteyerek. bu çok acı. kazım abiden gelsin son cümle de. kalbim acıdı.
Bir anda hissedersin. Kaplar bütün bedenini, kıpırdatmaz, hissizleştirir, grileştirir.
Ne hareket edebilirsin ne de durabilirsin.
Bir adım atsan tutacak gibi olursun ama o adımı atınca aslında çok uzak olduğunu farkedersin.
Öyle zıt duyguları yaşatandır.