hasret, özlem, kırgınlık ve türevi birçok dert yetmezmiş gibi çevrenizdekilerin sıkıntılarının da eklenmesiyle katlanan ruh kargaşası (bkz: nedensiz iç sıkıntısı)
genellikle pazar günleri kaçınılmaz olan, kasvetli kapalı havalarda artan ruhani durum. iç sıkıntısı belli bir dönem uzar da uzar, işte o zaman kabak tadı verebilir. Artık hayatınızın böyle mi geçeceğini sorgularsınız. Genellikle bir ihtiyacımızın doyurulmadığı ve bunun da bir çaresinin bulunamadığı durumlarda olur bu.
insanların kendini tutkularına kurban etmesi neyse ne; ya olmayan tutkuların onu kurban etmesine ne demeli, bu değil midir? insanoğlunun yıpratan, kendi kabuğuna iten, sorun nedir bilinmeyen, içe dert olandır.
insana boğulma hissi veren garip bi şeydir.sebebi yoksa daha da kötüdür arkdaşlarla konuşularak moral toplanmaya çalışılır.sonu depresyona bile gidebilir. (bkz: ben bunu gördüm)
insanın genelde zevk aldığı durumlardan bile midesinin bulanmasını sağlayan iğrenç bir durumdur. ne yaparsanız yapın geçmez. üstüne üstlük böyle zamanlarda olumsuz olaylar üst üste gelir ve bu b.oktan hali pekiştirir.
birden koca bi el yapışır göğsünüze bastırır , nefess alamıyacağınızı sanırsınız, tek careniz ağlamaktır sanki ağlarsınız, ağlarsınız, açılıp düzelmek umuduyla, göğsü sıkan el yavaş yavaş gevşer belki bir süre sonra ama yinede ordadır birdahaki sıkıntı da ortaya cıkmak üzere pusuya yatmıştır...
kalbinizde kocaman bir bosluk ve o boslukda dısarı cıkmak icin surekli kanat cırpan bir kus,aldıgınız nefes bogazınızda dugumlenir bogazınız acır nefes almak bile zor gelir.
demir pası gökleri deliyor
kargılarla
siyah adamların ekşi kokuları
pitekantropların orman yapraklarına sinen
ruhları
canbaz gibi sallanırken
ve örümcek ağlarında süzülürken
müstemlekelerde
kolonyal şapka giymiş maymunlar
yazılı viski şişelerini böyle devirir
ve ispanyol kadınları
kastanyetlerinde
karma karışık olmuş don-jose'lerin
dudak hararetlerini ezerken
nerden geliyor iç sıkıntım
çıplak siyah adamlar
kargılarını batırmakla kulağıma
ağaçlarda yaprakların damarlarını görüyorum
yapraklar yeşil
kanım kırmızı
içim siyah
demir siyahı
karga pası kandan olur
siyah adamlar neden olur
yılanlar belinde
kaplan gözleri gözünde
ve sümüklü böcek boynuzları beyninde
kutudan geliyor ıstırabım
kutudan geliyor vâveyla
30.000.000 sene evvelki dinozorlar
bugün ölüyor
sinek vızıltısı seslerile
içime atılmakla
kesilmiş ve derisi yolunmuş kafalardaki
kan pıhtılı gözler
içime atılmakta bir kuyudan
32 yaşında merhum ömer
ölü atı ile
belvü bahçelerinde rakı içen sarhoşların
boyalı kadınları kıskanan bakışları
uyuşmuş todi nağmeleri
içime atılmakta
orada ne bulacakları meçhul
orada ne bulacaklarından habersiz
yirminci asır diye böbürlenen
alık yarı-münevverler
sigaralarını yakıyor keyifle
permanant saçlı pijamalı rüküş hanımlar
kutudan cızırtı çıkartıyor
debussy'nin konserini dinledim
antisantimantâllll
bayan ayten alaturka sevmiyor
ezberlemiş geridir diye