görüyorum ki rte'nin yaftacılığı ülkücülere de sirayet etmiş.
hak dersin olursun terörist, hukuk dersin anarşist. bu yasa yeni sorunlar, yeni ölümler, haksızlıklar doğurur dersin. olursun molotofçu...oturun faşist polis devletinizle başbaşa ne diyelim. bir gün hukuk size de lazım olur. o zaman görüşürüz.
Bilinçli kesimdir, ''tehlikenin farkında'' olan kesimdir, düşünen ve rasyonel bir kesimdir. Kısa ve gayet net bir tanımlama oldu sanırım. ilginç ve şaşkınlık yaratan esas husus ise; bunca olaya ve berbat-kıyıcı icraatlere rağmen ''iç güvenlik yasasına karşı olmayan'' kesimlerin hala var olabilmesidir..
Ancak; hala bu hükümetin destekçisi ve goygoycusu olabilenler için yıllar önce yapılan bir filmden bir söz ile yazımı noktalamak istiyorum; ''Onlar her zaman vardı, varlar ve varolacaklar ancak onları hiç kimse anmadı, anmıyor ve anmayacak..'' He bu filmde daha çok şeyhülislamlar ve padişah goygoycularına laf edilmiştir ancak sonuç aynı sonuç.. Teşbihte hata olmaz gençler.
Not: söz konusu film bilindiği üzre; (bkz: istanbul kanatlarımın altında)
güvenlik bahanesiyle ülkenin polis devletine dönmesini istemeyen kesimdir.
ulan polis şu anda bile istediğini alıyor, kimse polise gık diyemiyor. o taş atan teröristleri alamıyorlar değil sadece almak istemiyorlar. çünkü çözüm süreci ayağına kürtlerin taşkınlıklarına sessiz kalmak zorundalar.
ayrıca o kadar yazıldı çizildi, azıcık okuyun şu maddeleri. yürütmeye bağlı bir kolluk gücüne bu kadar yetki vermek normal değil. yetki aynı zamanda sorumluluğu da beraberinde getirir. ama burası türkiye, malesef isteyen istediği kılıfa uydurur, kimse de hesap vermez.
Yarın öbür gün ufak bir eylemde gencin biri vurulunca polisin sığınacağı yasadır.Bazı kesimlerin önünü kesmek için iyi bi yasa olsa da her şeyde olduğu gibi bunun da boku çıkartılacaktır.
farklı ülkelerde mi yaşıyoruz bazı arkadaşlarla bilmiyorum.
bakınız arkadaşlar şöyle diyorlar;
"polis hükümetin kontrolüne geçecek"
ulan polis teşkilatı zaten hükümete bağlı değil mi?
1923'ten beri içişleri bakanlığına bağlı değil mi türk polisi?
bugün iktidarda akp değil de chp, mhp olsa polis o hükümete bağlı olmayacak mı?
aynı şikayetler anap iktidarındayken de, dyp iktidarındayken de yapılmadı mı? polis teşkilatının hükümetin her istediğini yaptığı söylenmedi mi?
hayır benim anlamadığım şey, nesi yanlış bu yasanın?
molotof atanlar, askeri, polisi taşlayanlar ceza almasın mı? elini kolunu sallaya sallaya dolaşsınlar mı?
karşı çıktığınız şey keyfi gözaltılar mı?
kusura bakmayın ama, kimse kimseyi keyfi bir şekilde gözaltına alamaz, gözaltında tutamaz.
adamın amına koyarlar yahu.
sen suçsuz bir şekilde, keyfi olarak gözaltına alınacaksın, peki sonra ne olacak?
diyelim ki polis geldi seni gözaltına aldı, 48 saat gözaltında kaldın ve suçsuz olduğun anlaşıldı ve serbest kaldın. hakkını aramanı engelleyen mi var.
git aç davanı, tazminatını kazan.
şayet gerçekten suçsuzsan zaten seni kimse ne rahatsız eder, ne de gözaltına alır. diyelim ki aldı, sonuçlarına da katlanır.
polis, emniyet müdürü aptal mı lan seni keyfi yere gözaltına alıp başına bela alsın?
eskiden polisten korkardı bu millet.
ama akp sayesinde polis resmen taşak oğlanı oldu, kimse polisi iplemiyor artık. akp polisin de elini kolunu bağladı, adam suçluya dokunamıyor, hırsıza, gaspçıya müdahale edemiyor. sorguda istediği neticeyi alamıyor.
bakınız en medeni ülkelerde bile polis ne kadar sert bir şekilde müdahale ediyor etmesi gereken yerde, gerekirse vuruyor, ama bizde ne yazık ki polisin caydırıcılığı yok...
bu yasaya karşı çıkan arkadaşlar, yarın bir gün eşinizin, annenizin bir saldırıya uğradığını düşünün. örneğin bir serseri gelip kapkaç yapıyor ve polis kovaladığı suçluyu etkisiz hale getiremiyor. eşiniz ya da anneniz bu saldırı sonucu yaralanıyor.
bunu mu istiyorsunuz?
peki yanlış olan nedir? istemediğiniz nedir?
serap eser gibi kızlarımızın canlı canlı molotof ateşi ile yakılması hoşunuza mı gidiyor?
bırakın bu romantik solcu düşüncelerini.
hayat sizlerin düşlediğinizden çok farklı şeyler arz ediyor. anne baba olduğunuzda anlarsınız ne demek istediğimi...
subjektif olarak 2'ye ayrılır. yollarına taş koyulan provakatif grup ve kafası çalışan, hak-hukuk bilen, geleceği kestirebilen, fasizmi görüp diktatörü fark eden kesim.
ama ben suç işlemiyor ki, korkum yok diyen kesim parasına bakıyor. yaşadıkları bir hayat yok ki. ben merkezli yaşayıp tek derdi nasıl daha fazla para kazanırım olana ne desek boş. umarım bir gün haksızlığa uğrarsınız da görürsünüz o yasayı. iktidarlar yarına kalmayabilir ama korku salmak için bu tip yasalar daha kalıcı.
çok güvenmeyin kendinize. şu hayatta, hastaneye ve hapisaneye düşmek an meselesidir. her şey olabilir.
iç güvenlik yasası yokken bile bir sürü sivil cinayetleri var polisin. parkta oturana tekmeyi vurup öldüren vardı hani. artık tartıştı mı, adam alkollü müydü bilmiyorduk ama polise molotof atmamıştı bıçak çekmemişti.
siz benimle aynı ülkede mi yaşıyorsunuz emin değilim. hiç mi haberiniz yok hayattan onu da merak ediyorum. tapmayın şöyle kurumlara kulluğa çobanlığa meraklı olmayın.
(bkz: iç güvenlik yasasının terör olaylarını azaltacağını ima etmek)
kanunsuzların kanun koyduğu bir ülkede iç güvenlik yasasının emin ellerde çıkartılmadığını ve bu yasanın ucunun ne kaçakçısına, ne molotofçusuna, ne de dağdaki pkklısına değmeyeceğini *; yalnızca ve yalnızca sokaktaki normal vatandaşı hedef alan bir yasa olduğunu bilen, kafası basan kesimdir.
--spoiler--
molotof atanlar, askeri, polisi taşlayanlar ceza almasın mı? elini kolunu sallaya sallaya dolaşsınlar mı?
--spoiler--
ama... o yasa onlar için... d-d-deği...