3 çocuğu da 4 yaşında olan diyarbakırlı türkücü. Bu gerçek, türkücünün üç kadınla aynı zamanda birlikte olduğunu gösteriyor. ee doğduğu coğrafya bakımından şaşmamak gerek bu haysiyetsizliğe.
inanılır gibi değil fakat sanat adı altında para kazanan bir insan. o bile kurtardı kendi hayatını biz daha burada anket dolduralım. hele o kameralara yaptığı cilve yok mu "masum serseri" edasında, işte o enstantane çok tehlikeli.
aşırı yağlanma var bende. özellikle alın ve burunda. ne kadar dikkat etsem de mani olamıyorum buna. hele bir de terlersem var ya ıyy öyle bi iğrenç oluyor ki, ışıl ışıl parlıyorum. bi ışık kaynağı gibi, bir yıldız gibi parlıyor alnım ve burnum. hatta abartarak söylemek gerekirse izzet yıldızhan'ın dişleri gibi parlıyor. işte benim bu şahısla tek bağım, aşırı yağlanma sonucu parlayan alnımın kendisinin ışık kaynağı gibi ışıldayan dişlerine benzemesinden ibaret. o yüzden tanıdım kendisini tuhaf bi ortak yanımız var.
tanım: böyle türkücü gibim şarkıcı gibim olup da iki boku da yemeyi beceremeyen bişey bu şey.
türkücü izzat yıldızhan (ki kendisi :"fransız çocukları bile ne kültürlü ,küçücükler ama fransızca konuşuyorlar" diyebilen bir şahsiyettir) televizyonda ağlıyor.. oğlu ona şiir yazmış" babacığım sahnede sırtından çıkan tere bakıyorum seninle gurur duyuyorum, emeklerini boşa çıkarmayacağım büyük adam olacağım falan yazmış" izzet yıldızhan'da ağlıyor,"helal olsun sana o terler ben senin için çalışıyorum yavrum" diyor..
lan dedim benim babam iki kez ölümden döndü adama böyle cümleler kurmadım.. sanırsın izzet yıldızhan 10 dolara tarlabaşında escortluk yapıyor, sahnedesin lan! eşşek yüküyle para kazanıyorsun "haydeeee eller havaya "diyerek daha ne istiyorsun,nedir bu dramatik haller?
bir ara "damımıza damımıza kar yağdı" şeklinde türküsü olan türkücümüz. (aklımda o kalmış, başka türküsünü bilmem, bestesini bilmem, kendisini hiç bilmem)
nakarattaki "d" yi kaldırırsanız nerenize ne yağdığı konusunda gırgır geçebilirsiniz.
14 ekim 2008 günü gittiğim amerikan konsolosluğunda karşılaştığım, mor takım elbise, kırmızı kravat ve beyaz gömlek üçlüsüyle geceden kalma hali ile bir gazinodan gelme edası ve pis kirli sakalıyla bulunduğu amerikan konsolosluğu'nda vize verilmemiş kişidir.
vizenin verilmemesi üzerine ben izzet yıldızhan' ım diyerek görevli memura kendini tanıtmaya çalışan kişidir. ben avrupada bir sürü ülkede konserler verdim, amerika' ya niye gidemiyorum demiş insan.**
gülünce korkutucu olan şarkıcı. yapma dişleri yaklaşık 3cm öne çıkıyor ve hellsing den fırlamış gibi gülümsüyor. kaça mal oldu acaba ona o takımlar? o dişleri o hale getirmek için dişçiye değil kaportacıya gitmek gerek zira.
az once sahnede izledigim* yaratik. uzerinde beyaz ceket beyaz gomlek beyaz pantolon beyaz ayakkabi beyaz kravat ve cebinde kipkirmizi bi mendil vardi. sahneye atlayanlar oldu o derece yani.
her zaman "fransızlar amma kültürlü, ufacık çocukları bile fransızca konuşuyor" sözüyle ve kazağının boynundan fışkıran kıllarıyla hatırlanacak ünlü düşünür.
1966 tarihinde Diyarbakır - Çermik;te doğdu. Güneydoğu;nun genel koşulları yüzünden çalışmak zorunda olduğu için ilkokulu ikinci sınıftayken bırakmak zorunda kalarak, ilk ve ortaokulu dışarıdan bitirdi.
10 çocuklu ailenin en küçük ferdi idi, kebapçı çırağı olarak çalışma hayatına başladı, daha sonra kebap ustası oldu. Bu mesleğine Ankara da devam eden Yıldızhan, aynı zamanda profosyonel olarak müzik hayatına da Ankara;da atıldı. Çalıştığı yerde künefe ustası olan Mehmet adlı arkadaşının ısrarları sonucu Fevzi Atlıoğlu ile tanışarak müzik dersleri almaya başladı. Bir müddet sonra gece klüplerinde sahne almaya başladı. Sahne hayatı ilerlemeye başlayınca kebapçılığı bıraktı ve sadece müzik ile uğraşmaya başladı. BiRiSi adlı aynı albüm ile , Magazin Gazetecileri Derneği Altın Objektif ödülünü YILIN SANATÇISI ünvanıyla aldı. *
halen fox kanalında muazzez ersoy ile geyik yapmaktadır. *
kaba maço tavırları ,kıl yumağı şekli,aşırı solaryumlu teni ,son derece yapay görüntü veren porselen dişleri ,konuşma yönündeki yetersizliği ve espri kıtlığı ile nasıl üne kavuştuğu merak edilen türkücü kişilik.